"Biliyordum, benim için yaşayacağını, benim için yaşatılacağını, ve bir gün bana geleceğini biliyordum. Hoş geldin gözümün nuru, hoş geldin sevincim, ilkbaharım..! Aşkım, ruhum, hoşgeldin..!"
Hoşgeldin gözümün nuru, hoşgeldin sevincim, ilkbaharım, aşkım, ruhum ve gözyaşım hoşgeldin.
Reklam
"Biliyordum, benim için yaşayacağını, benim için yaşatılacağını ve bir gün bana geleceğini biliyordum. Hoşgeldin gözümün nuru, hoşgeldin sevincim, ilkbaharım! Aşkım, ruhum ve gözyaşım, hoş geldin!.. "
“Evet o benim, aşkınla çıldırıp Leylâ adını bütün dünyaya duyuran Mecnûn. Benim o, ben Kays...Hani okula gitmiştik birlikte de hani birbirimizi okumuştuk kitap diye. Hani mektuplarını bulutlar, kokunu seher yelleriyle göndermiştin bir zamanlar bana. Hani senin uğruna savaşlar çıkmış, benim olmanı isteyen Nevfel ile senin olmayı isteyen İbn Selâm'ın bahadır yiğitleri kanlarını akıtmışlardı kızgın kumlara. Hani en sonunda hiç kimsenin olmadığı bir yerde, üzerinde kefen ile randevu vermiştin bana da daha bedenin soğumadan gelip yetişmiştim yanına. Hani adımıza âşıklar yemin eder olmuşlardı. İşte o benim, Kays, senin mecnûnun, uğrunda çıldıran Kays! Yokluğunda geçen asırlar boyunca, Her ben ben isem nesin sen yâr Ver sen sen isen neyim ben-i zâr deyip içimde yaşattım seni. Biliyordum, benim için yaşayacağını, benim için yaşatılacağını ve bir gün bana geleceğini biliyordum. Hoşgeldin gözümün nuru, hoşgeldin sevincim, ilkbaharım!.. Aşkım, ruhum ve gözyaşım, hoş geldin!.."
Sayfa 314Kitabı okudu
Biliyordum, benim için yaşayacağını, benim için yasatilacagini, ve bir gün bana geleceğini biliyordum. Hoş geldin gözümün nuru, hoş geldin sevincim, ilkbaharim..! Aşkım, ruhum ve gozyasim, hoşgeldin..!
Sayfa 344Kitabı okudu