Güle güle ve hoşgeldin...
Ne zevk! Ne mutluluk! Bana yeni bir hayat ve enerji verdiniz. Hayal kırıklığına ve kedere elveda.
Sayfa 160Kitabı okudu
Günaydın Jane! Aramıza hoşgeldin.
Dünyayı tanıdıkça hoşnutsuzluğum daha da artıyor; her geçen gün insan karakterinin tutarsızlığına ve akıllı, duygulu görünenlere bile güvenilmeyeceğine olan inancım güçleniyor.
Reklam
"Nefret bazen işe yarar. İnsanı zinde tutar, ayaklarının üzerinde durmasını sağlar, hayata karşı dayanıklı hale getirir." İyi de sadece nefretle yaşanır mı? Sevgi olmadan nefretin ne anlamı var? Yine aynı döngü, yine aynı açmaz, yine aynı çaresizlik... Evet, yazarın söylediği gibi, merhaba hüzün... Merhaba sonsuz karmaşa... Merhaba sonsuz matem... Sonsuz değil, gözlerimi kapayınca bitecek olan... Evet, merhaba ben ölünceye kadar sürecek olan matem... Velhasıl yeniden hoşgeldin aşk...
Sayfa 518
"Hoşgeldin.. Ey iştiyak çekenlere haber getiren Müjdeci... Sevgiliden bir haber ver de; Canımı, seve seve onun adına feda edeyim. Dostun Şekerinin, Bademinin aşkı ile; Tabiatımın Dudusu, Kafese düşmüş bülbül gibi daima hayran, daima perişan bir halde. Saçı tuzak, beni tane. Ben de bir tane dileğiyle dostun o tuzağına düşmüştüm. Kim, benim gibi, sevgilinin kadehinden bir yudumcuk şarap içerse öyle sarhoş olur ki; Başını mahşer sabahına kadar kaldıramaz... İştiyakımın cüzi bir miktarını bile anlatmamaktayım. Çünkü sevgilinin üstüne bundan fazla düşmek, başını ağrıtır. Elime fırsat düşerse sevgilinin ayaklarından şeref bulan yolun toprağını sürme gibi gözlerime çekerim... Ben vuslatına mailim, o ayrılık istemekte. Sevgilinin dileği olsun diye kendi dileğimden geçtim.. Hâfız’ın, derdi ile yan... Dermansız bir hale düş... O halde kal... Çünkü; 'Zaten Sevgilinin; Derman kabul etmez Derdine, Bir Deva Yok ki'....!"
"Hımm." Sislerin içinde ölü bir ses mırıldandı. Duygusuzluğu hemen fark ettim. "Hoşgeldin, Jane." Edward'in sesi, soğuk ama nazikti. Karanlık şekiller yaklaştı ve sisten çıkıp ete kemiğe büründüler. Öndekinin Jane olduğunu biliyordum. En karanlık cüppeli, neredeyse siyah ve altmış santimetreden de fazla bir boy farkıyla en kısa olandı. Külahının gölgesinde kalan meleksi yüz hatlarını zar zor ayırt ediyordum. Onun arkasında hantalca dikilen dört gri örtülü figür de tanıdıktı. En büyük olanı tanıdığımdan emindim ve şüphemi doğrulamak için ona dik dik bakarken Felix başını kaldırdı. Başlığının arkaya doğru hafifçe düşmesine izin verince bana göz kırpıp gülümsediğini görebildim. Edward yanımda fazlasıyla hareketsiz duruyordu ve sıkı bir kontrol altındaydı.
Sayfa 491 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Nefret bazen işe yarar. İnsanı zinde tutar , ayaklarının üzerinde durmasını sağlar, hayata karşı dayanıklı hale getirir." İyi de sadece nefretle yaşanır mı? Sevgi olmadan nefretin ne anlamı var? Yine aynı döngü, yine aynı açmaz, yine aynı çaresizlik. Evet yazarın söylediği gibi , merhaba hüzün... Merhaba sonsuz karmaşa... Merhaba sonsuz matem... Sonsuz değil, gözlerimi kapayınca bitecek olan... Evet ,merhaba ben ölünceye kadar sürecek olan matem... Velhasıl hoşgeldin aşk...
Sayfa 497Kitabı okudu
“ Nefret bazen işe yarar. İnsanı zinde tutar, ayaklarının üzerinde durmasını sağlar, hayata karşı dayanıklı hâle getirir. İyi de sadece nefretle yaşanır mı? Sevgi olmadan nefretin ne anlamı var? Yine aynı döngü, yine aynı açmaz, yine aynı çaresizlik. Evet yazarın söylediği gibi, merhaba hüzün..merhaba sonsuz karmaşa..merhaba sonsuz matem. Sonsuz değil, gözlerimi kapayınca bitecek olan. Evet, merhaba ben ölünceye kadar sürecek olan matem..velhasıl yeniden hoşgeldin aşk. “
Sayfa 401Kitabı okudu
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.