#okudum
#minaurgan
#birdinozorunanıları
.
"Gelgelelim, "gençlik yanılgılarıdır, olur böyle şeyler" diyerek hoş görebileceğimiz yaşı çoktan geçmiş, neredeyse kırkına gelmiş bir adam, hala ırkçıysa, hala faşistse; liberal ekonomiyi sömürüp, dalavereyle muazzam servetler yığıyorsa; her gün yalan söylemeyi hakkı sayıyor ve her gün ağız değiştiriyorsa; hala köktendinci bir yobazsa; kadınlara toplumda yer vermeye yanaşmıyorsa; 1400 yıl önceki yaşam biçimini özlüyorsa; kendi dininden ve soyundan olmayanları kıtır kıtır kesmeye hazırsa; asıl amacı demokrasiden işine geldiği kadarı yararlanıp, sonra demokrasiyi ortadan kaldırmaksa; bizler demokrasi adına böyle bir adama neden hoşgörü gösterelim?"
.
Mîna Urgan harika bir insan. Hayatını dolu dolu yaşayan nadir kişilerden biri olabilir. Çevresindeki insanlar öyle basit insanlarda değil. Abidin Dino, Aziz Nesin, Behice Boran, Neyzen Tevfik, Necip Fazıl Kısakürek, Falih Rıfkı Atay (üvey babası) ve daha birçok insan. Atatürkle de tanışmış hatta küçükken bir düğünde sohbet etme fırsatı bulmuş. Hani şanslı mı dersek, eh diyebiliriz ya
Tabi kitabında kendini eleştirdiği kadar yaşadıklarını da anlatıyor. Zor ve mücadeleci bir hayat olmasının yanında edebiyatımıza çok şeyler katmış bir aydın da.
Solcu bir yanı da var bilhassa yaşlandıkça daha da arttı solculuğum diyor. 80 yaşında olması mitinglere katılmasına da engel olmamış.
Hani arkadaşım olsun o kadar isterdim ki çok güzel şeyler öğrenebilirdim. Edebiyat çevrelerinde bulunurdum hep.
Yani bu kitabı niye bu kadar beklettim bilmiyorum. Eh zamanı varmış demek. İyi ki okudum, teşekkürler Mîna Urgan