"Sophie sıska kollarını kavuşturdu. Howl'un cam bilyelere benzeyen gözlerindeki ifadeden hoşlanmamıştı.'Tabii kızmaktan nefret edersin!' dedi.'Hoş olmayan hiçbir şey istemiyorsun, değil mi? Sen ödleğin tekisin! Hoşuna gitmeyen her şeyden kaçıyorsun!'
Howl zoraki gülümsedi.'Pekala,' dedi. 'Şimdi ikimiz de birbirimizin kötü yanlarını biliyoruz.'"
Blue kelimesi, melankoli veyahut hüzün anlamındaki eski bir İngilizce kelimeden gelir; mavi ruh halleri, mavi şeytanlar ve blues için kullanılır. Etimoloji sözlüğüme bakılırsa, izini 1555 yılına dek sürmek de mümkün.
Yürüyen Şato'nun yalnızca 5'te birini barındaran filmin resmi çizgi romanı. Filmini izlediyseniz çizgi romanda fazladan bir şey göremezsiniz, canınız sıkılır ve Yürüyen Şato'yu yâd etmek isterseniz tavsiye ederim.
Ahhh... Kitabini bulamazsiniz ama animesini mutlaka izlemelisiniz. Ama mutlaka izlemelisiniz. Hemen izlemelisiniz demiş miydim? Hayao Miyazaki olsun da taştan çamurdan olsun zaten. Studio Ghibli'nin yokluğu sadece biz manga ve anime aşıklarini vurmadı bence.
“Beni bir tek o övdü.”
“Ne zamandan beri övgüye ihtiyaç duyuyorsun?” diyerek surat astı Howl.
“Hoş biri olduğumun söylenmesinin ne kadar hoş olduğunu anladığımdan beri,” dedi Calcifer.
“Ama ben senin hoş olduğunu düşünmüyorum ki,” dedi Howl.