Dostluk, iki insanın sürekli tanışmasından ibaret basit bir içtimai olay değildir. Kelimenin gerçek mânasıyla dostluk, dünyada pek az rastlanan yüksek ve müstesna bir ruh halidir. Erkekle erkek, kadınla kadın arasında yalnız ruh âleminde barınan aşkın sakinleşmiş ve süreklilik kazanmış şeklidir. Yalnız samimî ruhlarda barınır. İnsan şahsiyetinin en yukarı basamaklarında rastlanır. Her olay karşısında iki insanın aynı duygulara sahip olmasıyla yaşatılır Arkadaşlık, akrabalık ve kardeşlik gibi, uzvî veya tesadüfi yakınlıkların dostlukla alâkası yoktur. Bütün bunlar, ruhları esir eden cemiyet çemberlerinin, bayağı ve hayvani menfaatler hesabına veya sadece bu yeryüzünde sürünmek isteyen hayatın hesabına kullandığı iğreti desteklerdir. Ruhu esir etmekten başka bir şey yapmazlar. Ruhun asıl kurtarıcısı olan dostluğun yaşla, kanla ve menfaatin ilgisi olamaz. Yaşları, ana-babaları, menfaatleri, vücutları ayrı olan iki varlığın dostlukta bir kalple yaşamaları nasıl izah edilir? Bunu, biyoloji ile sosyoloji ilimlerine başvurarak açıklamak imkansızdır.
#Varolmak
#NurettinTopçu
Hınçlarıyla düşmanı gösteriyorlar,
ona saldırıyoruz
siz gidin artık
düşman dağıldı dedikleri bir anda anlaşılıyor
baştan beri bütün yenik düşenlerle
aynı kışlaktaymışız.
Hareket varlığımızın başlangıcı ve hayatın cevheridir. Ancak hareketle ruh vucud kazanır ve vucud ruh kazanır Tefekkürün ve hissin vucud kazanması bir insan hakikatidir ve hakikat ancak vucud kazandığı zaman insan hakikati olur.
Bize başından beri başkası muamelesi yaparlarmış
daha yeni öğrendik meğer biz de onlarla mecazdan
leff ü neşirden gayrı alâka şimdiye kadar kurmamışız
doğrusu gerçekten bizmişiz başkaları
onlara dokunmanın bizlere ar gelişi bundanmış.
Nazlan
Sitem et
Kırıl bana
Beni geç vakit
Tek başıma suya yolla
bahçede yüzünü öteye çevir
Güle hayret ediyormuş gibi yap
Gülümseyerek konuş da başkalarıyla
Somurt avluda sadece ikimiz kalınca
Kızıp en sevecen adımlarla üst kata çık
En sevdiğim çiçeğin saksısı kaysın elinden
Derinleşsin ben içerledikçe ruhumdaki sakarlık
Nasıl da perişan, ne kadar da ölçülü
darası alınmaz yüküm bu benim
kayda geçirilemez, narhı konulmaz
resmen ve alenen ifade usulü yok
gözümün feri saydım onu, gücüm bundadır
dizimin dermanıdır o
buradan gelir cesaretim...