Seni doludizgin sevebilirim. Her hücrende ayrı bir veda bırakarak. Seni ölümün kıyısında yaşamaya mahkum bir sevdaya bırakabilirim. Yaşamı ölüme zindan eden karanlıklar bırakarak. Seni ruhundaki aşk ile azad edebilirim. Varlığının bir bütün halinde seni ezdiğini bilerek.Ben seni sevebilirim. Senin tutsaklığına esir olacağımı bilerek. Ben seni severim...Her şeyle seni.
Besleme uykusuzluklarıma huzur ol sen. Meskensiz acılarıma sen umut ol.
Sesim üşüdükçe sen sar nefesinle beni. Cennet kaygısı düşmemiş yüreğinden
bir cümlelik yer ihtisas et. Kıvrıl yalnızlığımın usturasız kalmış
mutluluğuna. Ver ellerini umut Cennetinde bir göz evimiz olsun. Huzurun
yastığına uzanmış yüreğinde bir hücrende bir ömürlük vesikası olsun ismim.
Adının sağına yatır nüfusumu. Yolların ardındaki özlem türkülerini beraber
söyleyelim. Bir gül bahçesindeki boynu bükük dallarına cesaret olsun
isimlerimiz. Ömrümün ilkbaharında bir sehiv secdesinde unutalım dünya
meşakkatine. Ahirlik bir ömür diliyorum senden, yüreğini Cennete kadar bana
emanet eder misin. Kırgın gökyüzünün altında aynı sevdanın seccadesinde
aynı duaya vurulsun dudaklarımız.
Susuz gözlerimde yanan bir şarkının en güzel gözlerinin sahibiydin sen.
Cennete açılan dualarımın utangaç halinin adıydı Yüzünde ıslanan bir
yağmurun gökyüzünün elindeki bir Yusufçuk kuşunun memleketi yüreğin.Susma
beni içinde, dök yüzünü içime. Yoz bir karanlığın ortasına bağdaş vurma.
Acılardan boşan ve düş kalbimin sen kokan dağlarına. Sen ulu
Ey ruhumun yoldaşı bedenim, aynaya bak
Eskiden beri ateş yurdundasın, sarısın
Tutuşan her hücrende bir bahar dirilecek
Sen ki, zaten toprağın yorgun hükümdarısın
O “seni sakınıyorum” derken, Sabahattin Ali şöyle ifade etmiştir: “Senin kafanda, ruhunda, hatta en ufak bir hücrende bile benden başkasının yer almasına tahammül edebilir miyim?”
Yerim yoktu işte baksana
Aklında, gözlerinde, kalbinde, yüreğinde, ruhunda...
Yerim yoktu, ne tek bir hücrende ne de hayatında
Bu yüzden beni sevmeyişini kabul ettim
Sonunda...
A.U