Kur'an'da "İnsanlar arası kardeşlik" duygularını yaratır gibi görünen hükümler, tüm insanları değil fakat sadece Müslümanlar arası ilişkileri kapsar anlamdadır.
Örneğin Hucurât Suresi'nde şöyle yazılı:
"Şüphesiz mü'minler birbiri ile kardeştirler; öyleyse dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin." (Hucurât Suresi, 10. ayet)
Sayfa 16 - Kaynak Yayınları Birinci Basım Şubat 2006Kitabı okudu
Şu bakımdan ki, bir kere İslam, sadece Müslümanlar arası kardeşliğe ve Müslümanlar arası sevgiye yer verir. Müslüman olmayanları "kâfir" olarak hor görür, onlara, hem bu dünyada hem de gelecek dünyada azap hazırlar. Biraz yukarıda belirttiğimiz gibi, bu dünya yaşamı boyunca onlara, genelde ölüm azabını layık bulur. Bununla beraber bu uygulama, onların "müşrik" ya da "Kitap verilmiş" olmalarına göre biraz farklıdır. Müşrikler, Tanrı'ya eş koşanlardır (puta tapanlardır), ki her nerede bulunurlarsa mutlaka öldürülmeleri gerekir. (Bkz. Tevbe Suresi, ayet 5) "Kendilerine Kitap verilmiş" olanlar ise (ki bunların Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiiler olduğu bildiriliyor Kur'an'da), ya İslamı kabul etmek ya da eğer kabul etmeyecek olurlarsa, "cizye" (kafa parası) vermek zorunluluğundadırlar. Bunu da yapmayacak olurlarsa, üzerlerine saldırılması ve öldürülmesi gereken kimselerdir. (Bkz. Tevbe Suresi, ayet 29)
Muhammed'in Tanrısı, "müşrikler" ve "kitaplılar" dışında, bir de "münafıklar" diye bir ayrım yapar ki, bunlar İslamı içtenlikle değil, sadece dış görünüşleriyle benimsemiş olanlardır.
Muhammed'in söylemesine göre "insanlar arası kardeşlik" sadece Müslümanlar arasında var olabilir, örneğin Kur'an da:
"... Müminler ancak kardeştirler..." (Hucurât Suresi, ayet 10)
diye yazılıdır. Ve güya Tanrı Muhammed'e:
"...Müminler için (şefkat) kanadını indir" (Hicr Suresi, ayet 88)
10. Mü’minler ancak kardeştirler. O halde kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’ın emirlerine uygun yaşayın ki rahmete nâil olasınız.
Dipnot
Mü’minler birbirinin derdine ortak olarak, kötülük yapmalarına ve batıla meyletmelerine engel olarak, hayırda yardımlaşarak, selamlaşarak, ziyaretleşerek, hediyeleşerek, birbirini koruyarak, Allah
_Dinde zorlama yoktur. (Bakara 256) _Ama, kim İslamdan çıkıp başka bir dîn'e yönelirse sapkındır ve af yoktur. (İmran 90) _Çünkü, tek gerçek din islamdır. (İmran19) _İslam dışı tüm inançlar batıl ve sapkınlıktır.(Hadis) _İslam hakim gelene kadar kafirlerle savaşın.(Enfal39) _Kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. (Saff 8)
Nitekim Kur'an'da "İnsanlar arası kardeşlik" duygularını yaratır gibi görünen hükümler, tüm insanları değil fakat sadece Müslümanlar arası ilişkileri kapsar anlamdadır.
Örneğin: Hucurat Suresi'nde şöyle yazılı: "Şüphesiz mü'minler birbiri ile kardeştirler; öyleyse dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin." (Hucurat Suresi, ayet 10.) Görüldüğü gibi ayette geçen deyim "mü'minler"dir (yani Müslümanlardır). Müslüman olmayanların "kardeş" sayılmaları şöyle dursun, "müşrik", "münafık", "kâfir" olarak "düşman" bilinmeleri emredilmiştir. Örneğin: Tevbe Suresi'nde "müşriklerin" yok edilmeleri emredilmiştir (bkz. Tevbe Suresi, ayet 5); Yahudilerle Hıristiyanların "Kitap ehli" oldukları ve İslama çağrılmaları, girmedikleri takdirde "cizye" (kafa parası) vermeye zorlanmaları, vermedikleri takdirde onlara karşı savaş açılması (öldürülmeleri) hükme bağlanmıştır (örneğin bkz. Tevbe Suresi'. ayet 29). Öte yandan insanları "Bir erkekle bir dişiden" yarattığını söyleyen bir Tanrı'nın, birbirlerini kolayca tanımaları için onları ümmetler ve kabileler haline sokması, soktuktan sonra kimini 'Müslüman' kimini de 'kafir' yapması ve sonra birbirleriyle boğazlaştırtması da kardeşlik anlayışı ile bağdaşmayacak şeylerdendir.
Kuran yetmez anlasilmaz, bize hadis, icma, siyer, sünnet, kiyas, fikih, tefsir, mezhep, firka, seyh, tarikat, evliya, hoca, alim, keramet, cemaat lazim diyenler, bu ayetleri tekrar, tekrar okumasinda büyük fayda var: Dinlerini (doğru dinden) ayıran ve farklı cemaatler (mezhepler) oluşturanlardan olmayın. Zaten her hizip kendinde olanla övünüp
Mü'minler, ancak kardeştirler. Onun için iki kardeşinizin aralarını düzeltin ve Allah'tan korkun ki, rahmete lâyık (şayan) olasınız.
Hucurat Suresi/10.ayet