Bil ey hodgâm! Bu dünyada saadet, terk-i dünyada.
Hudabîn isen, o kâfidir, bıraksan da bütün eşya lehinde
Ger hodbîn isen, helâkettir, ne yaparsan bütün eşya aleyhinde.
Demek terki gerektir her iki halde bu dünyada.
Terki demek: Huda mülkü, onun izni, onun namıyla bakmakta.
Ticaret istiyorsan ger, şu fâni ömrünü bâkiye tebdilde.
Eğer nefsine talib isen, çürüktür hem temelsiz de.
Eğer âfâkı ister isen, fena damgası üstünde.
Demek değmez ki alınsa, çürük maldır hep bu çarşıda.
Öyle ise geç, iyi mallar dizilmiş arkasında...
Ey bâr-ı Huda be-hakkı besti
Şeş çiz merâ meded-furüsti
İlm ü amel ü ferâb-desti
İman u eman u ten-dürüsti
(Ey güzel Allahım, varlığın hakkı için bana şu altı şeyle yardım eyle: ilim, amel, cömertlik, iman, emniyet ve sıhhat.)
Ey bâr-ı Huda be-hakkı besti
Şeş çiz merâ meded-furüsti
İlm ü amel ü ferâb-desti
İman u eman u ten-dürüsti
(Ey güzel Allahım, varlığın hakkı için bana şu altı şeyle yardım eyle: ilim, amel, cömertlik, iman, emniyet ve sıhhat.)
Beyt
Eger cihânı gönülden cüdâ idersen sen Huzûr-ı zevk ile zikr-i Hudâ idersin sen
Günümüz Türkçesiyle
Eğer gönlünden dünyayı uzaklaştırırsan; gönül huzuruyla Hakk’ı zikredersin.
(Dünya işlerinde câhil ve din işlerinde akıllı ol. Bedeninle dünyada ol, kalbinle âhireti bul. İmanında yakîn mertebesine ulaşan kişi, bâkî olanı bir kenara koyup fânî olanı almaz. Bâkiyi bulan ise fânî ile kalmaz.)
Açılır bahtımız bir gün
Böyle battıkça batmaz ya
Sebepler halk eder Halîk
Kerem bâbın kapatmaz ya
Benim Hakk’a münâcâtım
Değildir rızk için başa!
Hüdâ Rezzak-I âlemdir
Rızıksız kul yaratmaz ya …
İbrahim Hakkı
"Bizim için o şaha ruhsat yoktur" deme! İş kerimler ile güç değildir.
Ya'ni, dünyâ dediğimiz şey, fezâ-yı bi-nihaye içinde bir zerredir. Onun üs tünde olan bizim gibi aceze ise hiç mesâbesindedir. Bi-nihayeliklerde kudret ve azamet sahibi olan şâhın ve Hudâ-yı müteâlin huzur-ı celâletine, hiç mesabesinde olan bizlere nasıl ruhsat ve icâzet olur ki, onun aşk ve muhabbe tinden dem vuralım deme. O azamet ve celâl sahibi olduğu kadar da, kerem sahibidir. Binaenaleyh kerimlere düşen iş, her ne kadar güç olsa bile, kolay olur.
Mesnevîhanlar bu beyt-i şerifi derse mübâşeret esnasında okurlar.