Ey bâr-ı Huda be-hakkı besti
Şeş çiz merâ meded-furüsti
İlm ü amel ü ferâb-desti
İman u eman u ten-dürüsti
(Ey güzel Allahım, varlığın hakkı için bana şu altı şeyle yardım eyle: ilim, amel, cömertlik, iman, emniyet ve sıhhat.)
Bu olay üzerine adamlarım yemin verdiler. ‘Antepli Müezzin Mehmet Efendi ve adamları, Mataracıbaşı ve adamları hepsi bu olayı görüp tavuğun insan olduğuna şahit oldular’ dediler.
O gece sabaha kadar korkumdan veya kanımın hareketinden burnumun kanı dinmedi. Ta vakit sabah olduğunda kandan kurtuldum. Sonra müezzin ve mataracının adamlarını çağırıp sordum -Vallahi akşam tavukların üzerine o Bulgar kefere işeyince tavuklar adam oldu. İsterseniz işeyen herifi getirelim.- dediler. Ben de ‘Canım, haydi getirin.’ dedim.
Gelen Bulgar gülerek; ‘Sultanım, o karı başka soydur, yılda bir kere kış geceleri öyle karakoncolos olurdu ama bu yıl tavuk oldu, kimseye zararı yoktur.’ deyip gitti.
İşte bu hakir mezkûr Çalıkkavak’ta böyle bir temaşaya şahadet edip aklım başımdan gide yazdı ve Çalıkkavak balkanı’nın hâl‑i ahvâl‑i pûr-melâli böyledir, Hudâ hıfz ide.
Beyt
Eger cihânı gönülden cüdâ idersen sen Huzûr-ı zevk ile zikr-i Hudâ idersin sen
Günümüz Türkçesiyle
Eğer gönlünden dünyayı uzaklaştırırsan; gönül huzuruyla Hakk’ı zikredersin.
(Dünya işlerinde câhil ve din işlerinde akıllı ol. Bedeninle dünyada ol, kalbinle âhireti bul. İmanında yakîn mertebesine ulaşan kişi, bâkî olanı bir kenara koyup fânî olanı almaz. Bâkiyi bulan ise fânî ile kalmaz.)
Açılır bahtımız bir gün
Böyle battıkça batmaz ya
Sebepler halk eder Halîk
Kerem bâbın kapatmaz ya
Benim Hakk’a münâcâtım
Değildir rızk için başa!
Hüdâ Rezzak-I âlemdir
Rızıksız kul yaratmaz ya …
İbrahim Hakkı
"Bizim için o şaha ruhsat yoktur" deme! İş kerimler ile güç değildir.
Ya'ni, dünyâ dediğimiz şey, fezâ-yı bi-nihaye içinde bir zerredir. Onun üs tünde olan bizim gibi aceze ise hiç mesâbesindedir. Bi-nihayeliklerde kudret ve azamet sahibi olan şâhın ve Hudâ-yı müteâlin huzur-ı celâletine, hiç mesabesinde olan bizlere nasıl ruhsat ve icâzet olur ki, onun aşk ve muhabbe tinden dem vuralım deme. O azamet ve celâl sahibi olduğu kadar da, kerem sahibidir. Binaenaleyh kerimlere düşen iş, her ne kadar güç olsa bile, kolay olur.
Mesnevîhanlar bu beyt-i şerifi derse mübâşeret esnasında okurlar.