Nasıl bir çağ Hayatın parça parça sömürüldüğü ... düzenin kötü uğruna heba edildiği... azınlık iyiliğin bile yok sayıldığı yanlış bildiğimiz doğruların doğru bildiğimiz yanlışlara dönüştüğü.... Haklı haksız ayırmadan vicdanla düşünsek olmaz mı ? Peki ya empati , hak hukuk demiyorum geçtim o insani üst vasıfları.. Göz göre göre suç teşkil etmesi gerekirken akil sayılan dayatmaları.... Bilginin güç olduğunu , okumanın en büyük erdem olduğunu savunurken ne ara bu kadar yozlaştık.. Sorarım dostlar biz bu çağa nasıl evrildik. Tamam sevmeyelim hiç kimseyi , kendimizden başka bilmeyelim bir kalp , sadece kendimizde atsın yüreğimiz ... de .... ya saygı.... ya merhamet ... ya insanlık...napalım hooppp hepsini çöpe mi atalım yok mu bir geri dönüşümü bu çöpün..ya da bu geri dönüşüm mü bizi bizden aldı... Sorarım dostlar çöpe gidene fazla acımayıp , çöpten dönene mi bu kadar aldandık ......
Ekşi'de yazar mı olayım, hukuk mu okuyayım? karar veremedim
Reklam
510 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
KASABA ALEIN KENTIGERNA 510 SAYFA Gerçek yargıç, insana asla yanlış karar verdirmeyecek olan yaralanmış vicdanıdır. Sevgili Fatma ile heyecan içinde, harika bir kitap okuduk. Eşlik ettiğin çok teşekkür ederim canım. Çok güzel bir okuma oldu. Nicelerinde buluşmak dileğiyle, sevgiler yolluyorum kucak dolusu. Rockfeland sessiz, sakin, kendi
Kasaba
KasabaAlein Kentigerna · Panama Yayıncılık · 202185 okunma
·
Puan vermedi
Merhabalar Kitabımız önce Cemre’nin (babaanne) gözünden kaleme alınmış sonrasında ise Nazlı’nın gözüyle anlatılmış.Cemre yeni doğum yapmış gelini Leyla ve minik torunu Nazlıyı da alıp Kahramanmaraş’tan İstanbul’a yaşadıkları olaylardan dolayı göç etmek zorunda kalıyor üç birlikte hayata tutmaya çalışıyorlar.Leyla evlere temizliğe giderek evin
Babaannem
BabaannemMurat Durmaz · Lebis Kitap · 202417 okunma
Vaktiyle bir Atsız varmış var olsun!
DAVETİYE Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce, İtalyanlar başvekili muhterem Düce! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar... Bizim için şavaş düğündür; Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem karadan, hem denizden
Müslim ve Buhârî'nin ve diğer pek çok muhaddislerin ittifakla tahric ettikleri şu hadisi dinleyelim: "Sizler kendinizden öncekilere, karış karış, dirsek dirsek uyacaksınız. Hatta birisi kelerin deliğine girse, siz de gireceksiniz." Yani: "Mü'min olduğunuz halde, örf, âdet, hukuk, giyim kuşamda, zikirlerde, Pers ve
Sayfa 12 - Dilara Yayınları, 6. Baskı: 2015Kitabı okudu
Reklam
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
Ayasofya camii kime satıldı?
Soruyor gençler: Gerçekten de Tek Parti devrinde camiler kapatıldı mı? "İbadete kapatılmış olan Ayasofya örneği taş gibi önümüzde dururken başka kanıt aramaya ne hacet" diyorum kendilerine. Bir şaşkınlık vakfesi. Yüzleri karışıyor. Kimilerinin buruşuyor hatta. "Nasıl yani?" diye soruyorlar. Bu bölüm, işte o "Nasıl
Sayfa 215 - TimaşKitabı okudu
Her kültür, her toplum biçimi, şimdi ya da tarihsel geçmişte, yeryüzünde bulduğumuz her çeşit insanlık, ahlaki özelliği olan birtakım inanışlarla derinden belirlenmiştir. Tüm ulusların dillerine, ahlakça\ahlaki görüş-noktaları bakımından, neyin ödül ve övgüye değer ya da tersine neyin kötü ve itilmesi gereken bir şey diye görüldüğünü bildiren
Reklam
Ya Allah'ın hükmü ya da cahiliye hükmü.
"Onlar hâlâ cahiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar? Kesin hakka inanan bir toplum için kimin hükmü Allah'ın hükmünden daha güzel olabilir?" buyurmakta ve böylelikle hükmü üçüncüleri olmayan iki türe ayırmış olmaktadır: Ya Allah'ın hükmü ya da cahiliye hükmü. Yeryüzündeki her bir yer, yeryüzündeki her bir ümmet, eğer Allah'ın indirdiği ile hükmetmiyorsa cahilî bir ümmettir. Çünkü cahilî şeriatların ve hukuk sistemlerin hükmüne başvurmaktadır.
Şu sözüne bayılırım. Sana da söylemiş galiba Doğan amca, "Polis olmasın, avukat olmasın, hukuk olmasın, benim hayatımda hiçbir şey değişmez, ben yine aynı şekilde davranırım," dedi. Çok güzel, değil mi? Ben bunu eğitimlerde de anlatıyorum, sorumluluk mu, zorunluluk mu, diye ve babamınki sorumlu olmanın en güzel göstergesi. Benim babamla ilgili söylemek istediğim şey şu, onun benim için en önemli özellikleri, gücünü insan sevgisiyle ve bilgeliğiyle birleştirmesi ve gelişime açık olması. Damdaki Kemancı filmindeki gibi, acaba? Ya da? Deyip başka bir bakış açısıyla, kendinin dışında ama kalbine aklına uyan yeni bir bakış açısıyla yaklaşabiliyor konulara ve insanlara. Dilerim bu özelliği bu kitabı okuyan herkese yayılır.
Sayfa 265
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.