m.ö. 198 yılına gelindiğinde hunlarla, çinliler arasında bir ba­rış antlaşması yapıldı. antlaşmaya göre hun hükümdarı (shan­-yü) bir çinli prenses ile evlenecekti. han imparatorluğu belirli bir miktar ipek, şarap ve yiyeceği ihtiva eden hediyeler toplamını her yıl birkaç defa hunlara yollayacaktı. hunlarla hanlar eşit ve kardeş devletiydi. karşılığında hunlar artık çin topraklarını istila etmeyeceklerdi. bu yılda prenses liou ching hunlara gelin olarak gitti. neticede tarihte ilk defa ho-ch'in (evlilik yolu ile akraba ve müttefik olmak) ile antlaşma imzalandı. bundan sonraki yıllarda mo-tu, söz konusu anlaşmanın şart­larından rahatsız olmaya başladı ve çin'e karşı daha hakimane tavırlar almaya başladı
Sayfa 34 - kronik kitap, 2. basımKitabı okuyor
Anadolu'ya Türkler'in ilk gelişi IV. yüzyılın sonlarına doğru Batı Hun- ları (Avrupa Hunları) tarafından gerçekleştirildi.
Reklam
Attila
Attila'nın karizmatik şahsiyetinden yoksun Hun İmparatorluğu hızla dağıldı.
Sayfa 263Kitabı okudu
Rua'nın ölümü üzerine gerçekleşecek taht değişikliğini öğrenerek Hunların zayıflayacağını zanneden Bizanslılar çok sevinmişlerdi. Ne var ki, Bizans elçilik heyeti Hun merkezinde daha kuvvetli karizmatik bir lider olan Attila ile karşılaştı. Attila babası Muncuk erken öldüğü için amcası Rua tarafından yetiştirilmişti. Onunla birlikte seferlere katılmış çeşitli kavimleri yakından tanımak imkanı bulmuştur. Hun iç ve dış siyaseti ile devlet idaresinin temellerini öğrenmişti. Hunların başına geçtiği zaman otuz dokuz-kırk yaşlarında idi. Memleketi büyük kardeşi Bleda ile beraber yö­netiyordu. Kaynaklarda Bleda eğlenceden hoşlanan enerjisi kıt biri olarak anlatılmıştır. Bu sebepten ciddi bir hükümdar olan kardeşi Attila'ya tahtı bırakarak kendisi ikinci planda kaldığı düşülmektedir. Dış münasebetlerin düzenlenmesi ve ordu tamamen Attila'nın elinde idi. Amcaları Aybars ve Oktar kanat eliglikleri vazifelerine devam ediyorlardı. On bir yıl Hun İmparatorluğu idaresine katılan Bleda 445 'te eceli ile ölünce Attila tek ba­şına hükümdar olarak kaldı.
Attila'nın Tek Lider Oluşu (Savaş Tanrısı Ares'in Kılıcı)
445'te Bleda ölünce yerine Attila tek başına Hun İmparatorluğu'nun hakimi oldu. Artık iktidarının zirvesine ulaşarak, o devir Asya ile Orta Avrupa'nın tek hakimi durumuna yükselmişti. Ona karşı koyacak hiçbir kuvvet kalmamıştı. Bunun psikolojik belirtisi olarak savaş tanrısı Ares'in uzun zamandan beri kayıp olduğu düşünülen kutlu kılıcını bir Hun çobanı bularak Attila'ya getirdiği söylentisi yerli Avrupa toplumları arasında yaygınlaşmıştı. O devir inanışına göre Ares'in kutlu kılıcının Attila'nın eline geçmesi artık yeryüzüne hükmetme yetkisinin Tanrı tarafından ona verildiğinin işareti sayılıyordu. Sadece psikolojik açıdan değerli olan bu söylenti Avrupa'da 20. yüzyıla kadar Attila'nın ününün ulaşmasını sağlamıştır.
İspanya, Galya ve İtalya'yı içine alan Batı Roma İmparatorluğu imparatorluk sınırları dışında yaşayan Gotlar,Vandallar, Lombardlar, Franklar, Jütler ve Saksonlar gibi çoğu Germen kökenli barbar kavimlerinin sü­rekli hücumuna maruz kaldı. Hun saldırıları karşısında tutunamayarak Tuna ırmağı'nın güneyine itilen Vizigotlar, 410'da Alarik'in önderliğinde Roma kentini ele geçirdiler. 5. yüzyılda Roma'nın kurumları iyice çökmeye başlamıştı. Batı'nın son imparatoru Romulus Augustus 476'da barbar kral Odoacer tarafından tahttan indirildi. Bundan sonra bir daha taparlanamayan Batı Roma İmparatorluğu nihayet 476'da sona erdi. Batı Roma'nın yıkı­lışı Orta Çağ'ın başlangıç tarihi kabul edilmektedir.
Reklam
586 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.