Yıldırım Bayezid Hânın kızı Hundi Sultan ile nişanlanan Peygamber efendimizin "aleyhissalatü vesselam" soyundan gelen Şemsüddini Buhârî (Emir Sultan) hazretlerine güveylik çamaşır ve işlenmiş mendiller gönderilmişti. Harem ağası bohçayı takdim ettiği sırada Şemsüddini Buhârî'nin yanında içi korlaşmış kömür dolu bir mangal duruyordu. Emir hazretleri bohçayı alıp, hayır duâlar ettikten sonra, bohçadan bir mendil çıkararak yanıbaşına serdi. Herkesin hayretle açılan gözleri önünde elini mangala sokup, üç kor parçasını alarak mendile koyduktan sonra mendili dürüp harem ağasına verip dedi ki: "Hanım Sultana en derin hürmetlerimi söyleyiniz!.. Biz fakir dervişin Sultanıma hediyesi ancak birkaç kömür parçası olabilir." Harem ağasının korka korka alıp getirdiği bu mendil, Hundi Sultana takdim edilip açıldığı zaman, içinde emsalsiz 3 şahane yakutun parıldadığı görüldü.