Gözlerin..
Miadım dolmaya fırsat beklerken Tükenen ömrüme candı gözlerin Yarına umudum kalmadı derken Hayata döndüğüm andı gözlerin Gözlerin olmadan boş bir izahtım Bir anda değişti kör olan bahtım Sarsıldı makamım sarsıldı tahtım Şöhretimi yıkan şandı gözlerinNe vahşeti vardı ne de çilesi Emsalsizdi bu savaşın hilesi İçten kuşatıldı gönül kalesi Sanki Fatih Sultan Handı gözlerin Nazarın mıh gibi çakıldığı an Adeta can buldu cananda bu can Bir yanım kesilse sendin damlayan Damarıma giren kandı gözlerin Ne kadeh kaldırdım ne şarap içtim Sarhoş olmak için ben seni seçtim İçtikçe aşkını kendimden geçtim Halimi ayık mı sandı gözlerin İnsaf eder alev alev yakmazdın Hedef alıp can evimi yıkmazdın Bir ışık görmesen böyle bakmazdın Demek ki gözüme kandı gözlerin.. Uğur Işılak
GÖZLERİN Miadım dolmaya fırsat beklerken Tükenen ömrüme candı gözlerin Yarına umudum kalmadı derken Hayata döndüğüm andı gözlerin Gözlerin olmadan boş bir izahtım
Reklam
Karahanlılar! Türk Devletlerinin Asya'nın içlerine yayılması ve tüm Asya'nın Türk Yurdu haline gelmeye başladığı dönemde Orta Asya iki büyük Türk devletine ev sahipliği yapıyordu. Büyük Göktürk Devletinin yıkılmasıyla küllerinden vücut bulan Uygurlar ve tarihleri boyunca itaat etmeyen, Türk Devletlerine bile boyun eğmeyen, zaman zaman hakimiyet
Alıntılardan Seçmeler _Yüzyılın en korkunç despotu II. Abdülhamid, çağ dışı imparatorluğun sultanıdır. Bu despot, bütün tebaası üzerinde yaşam ve ölüm yetkisini tek başına elinde tutmakta, zindanlarda Türk aydınlarını boğdurtmakta, bir kısım azınlıklarla birlikte kendi öz oğullarını da acımadan öldürmekte, hareminde de binlerce kadını kendi keyfi
The Politics of Knowledge in Premodern Islam - Omid Safi / okumalısın!
flexpub.com/preview/the-pol... Ulemanın ayrı bir güç unsuru olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı ve bunun yaratacağı sonuçlar uzun tartışmaları hak etmektedir. Şu kadarını hatırlamakta yarar var: Selçuklu yönetiminin, iktâ (toprak sistemi), berîd (istihbarat sistemi), ulemâ ve hângâhlar (ribâtlar/zaviyeler) olarak dört güç unsuru üzerine kendini oturtmasına paralel olarak Selçuklular döneminin bir ismi olarak Gazalî ulemayı ayrı bir güç unsuru görür. Bu güç unsuruna iki güç unsuru daha eşlik eder: halife ve sultan. Buna karşıt olarak ulemayı güç unsuru olarak tanımlamayan Fadlallah Ruzbihân Huncî İsfehânî, güç unsuru olarak halife ve sultandan bahseder ve bu ikisini birleştirme eğilimi gösterir. Ulemanın, 9. yüzyılın ikinci yarısından sonra tanımlanabilir toplumsal-dinsel bir rol yüklendiğini görüyoruz. Bu rol kendini özellikle, İslam toplumlarında ağırlığı her zaman diğer disiplinlerden fazla olan fıkıh üzerinden göstermiştir. Omid Safi, The Politics of Knowledge in Premodern Islam: Negotiating Ideology and Religious Inquiry, Carolina, 2006.
26 öğeden 31 ile 26 arasındakiler gösteriliyor.