Abdülhamid; (Volter)in Resuller Resulüne ait piyesinin Fransa'da sahneye konulacağı haberi üzerine elçisini memur edip, bunun harp sebebi olacağını ve mutlaka temsile mâni olmalarını isteyen ve istediğini kabul ettiren sultan... Abdülhamid; masonluğun küfür olduğuna dair fetva çıkartmak cesaretini gösteren hâkan...
Abdülhamid; biraz sonra da
İttihat ve Terakki'nin on yıllık iktidar döneminin beyin adamı olan Talat Paşa, partinin önde gelen askeri kanat liderleri Enver ve Cemal Paşalar ile uyumlu ve eşgüdümlü bir şekilde ülkeyi yönetmiş, ülkenin yararı için hiçbir şeyden çekinmemiş, kararları cesurca alabilmiştir.
Partinin iç yapısına ve dinamiklerine hakim, örgütü elinde tutan
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Söze başla ve kopar perdeleri seyirciden
Bak, bayraklarım kırık hâlâ bileklerimden
İpi tutmuşum Münevver, ipi tutmuşum
Unuttuğum marşları ezbere biliyorlar
Kaybederiz korkusuyla giriyorlar savaşa
Biz yalnızca galipliği inkar etmekteyiz
Gayb ederiz ümidiyle olan biteni
Üç günahı üç tövbeyle hünkar etmekteyiz
Sen beni kim sanıyorsun Allah'ın seversen
Üzerimde ışık kırıyorlar Münevver
Mercek yapıyorlar kavislerimden
On bin kadar göz gezdi paralelimde
Adını sordular, söylemedim Münevver
Kurmuşsun bağdaşını bir odağımda
Bakmayı en baştan unutsalar görürler
İnce bir körlük gerek seni çözmeye
Çözmekten ölmek gerek seni çözmeye
Havva Öztin Akarsu ablamın, #30999207 etkinliğidir. Kendisine çok teşekkür ederim.
Ölümsüzlük insan ırkı için uygun bir vasıf mıdır? Ab-ı Hayat’tan bir katre içmek insanı ölümsüz kılar mı? Yoksa ağızdan dökülen derin sözler mi Ab-ı Hayat’tı? Hazreti Musa çıkmadı mı
Bir zaman bekledim Leylâ dağını
Bir zaman bekledim gül budağını
Bir zaman bekledim yâr otağını
Vâsıl-ı yâr olamadım ne çâre
Andelîbin işi âh u zâr olur
O nasıl güldür ki tezce hâr olur
Bir gönül kul olur gâh hünkâr olur
Ben bu sırra eremedim ne çâre
Hakîkat şehrinde bir güzel gördüm
Bir göreni göremedim ne çâre
Sevdâ-yı aşkından yanıp kül oldum
Bir bilen yok soramadım ne çâre
Bir zaman bekledim Leylâ dağını
Bir zaman bekledim gül budağını
Bir zaman bekledim yâr otağını