272 syf.
9/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Aldous Huxley'in distopyasında, 1984 deki gibi totaliter bir rejim mevcut. Orada insanlar rejimin isteklerine uygun vatandaşlar olmaları için baskıyla, şiddetle, işkenceyle korkutulurken, bu dünyada  sistemi eleştirip düzeni bozmamaları için seks ve tüketim başta olmak üzere çeşitli hazlarla meşgul edilip baskılanıyorlar. Zaten bu distopyanın
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202163,9bin okunma
Hür hayvanat bahçesi...
"Şu doğum işi. Ve ölüm. Herkes sırasını savıyordu. Yalnız geliyor, yalnız gidiyorduk. Ve çoğumuz yalnız, korkulu, yarım hayatlar yaşıyorduk. Tarifsiz bir keder kapladı içimi. Ölüme mahkûm bu hayatları görmek. Bu yeni hayatçıkların nefrete, sıkıntıya, nevroza, aptallığa, korkuya, cinayete, hiçliğe dönüşeceklerini bilmek ---yaşamda hiç, ölümde hiç. "
Sayfa 180Kitabı okudu
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
·
83 günde okudu
Charles Bukowski
Charles Bukowski
' ye ait ilk okuduğum kitaptır. Hikayeler bol argo, ve berduş bir yaşam biçimi anlatıyor. İtiraf etmeli ilk sayfalarda kitaptan da yazardan da nefret ettim. Çoğu zaman da acaba yazar gerçekten böyle mi yaşıyor, ne korkunç hayat diye içlendim :) Hikaye kitabı olduğundan yarım bırakmadan ara ara okuyarak
Sıradan Delilik Öyküleri
Sıradan Delilik ÖyküleriCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20181,445 okunma
hür hayvanat bahçesi
Topluma karşı kin duymuyordum . Onlardan biri olmadığım gerçeğini çoktan kabullenmiştim.
Sayfa 49
200 syf.
·
Puan vermedi
Zamanında bu adamın kaç kitabını almışsam oku oku bitmiyor. ergenlik işte. ergenliğimde ilk kez Bukowski okuduğumda çok etkilenmiştim. Şimdi ise sıkılıyorum. toplu taşımada, parklarda alkollü kafayla(alkollü kafa sadece parklarda) rahat rahat okunabilecek bir şey olduğunu düşünüp yanıma almıştım bu kitabı ama artık o şartlarda bile pek keyif alamıyorum Bukowski'den. Bukowski'nin sevdiğim öyküleri var, Kasabanın En Güzel Kızı'nı hala çok seviyorum. Ancak sıklıkla öykülerini birbirinin kopyası olarak görüyorum. Bu kitaptaki bazı öyküler de daha önce başka kitaplarında yer almış zaten. Sanırım bir Bukowski öyküleri daha var kitaplıkta ama onu da okuduktan sonra asla Bukowski öyküsü sokmayacağım kitaplığa. Sevdiğim bir iki öykü vardı bu kitapta; Kirayı ödemeye 45 milimetre, Buluşma, Şairin Dağ Evi, Tecavüz!, Sülük Üzerine Notlar, Hür Hayvanat Bahçesi, Battaniye Ancak genel olarak tekrar dönüp öykü başlıklarına baktığımda hiçbir şey anımsamıyorum kitaptaki öykülerle ilgili. Yedim, içtim, seviştim vs. vs. belki çok fazla Bukowski okuduğumdan bu bıkkınlık oluştu bende. Çünkü her ne kadar 32 yaşında olsam da kendimi ergen olarak tanımlayan biriyim ve Fante okurken hala keyif alıyorum. Avi Pardo ile ilgili de daha önce tekrarladığım bir eleştirim var; her çevirdiği kitap aynı. Tamam, Bukowski'nin üslubu budur ama Fante ile Hornby ile, tek kitabını okuduğum Joshua mohr ile bir fark bulamıyorum ben üslupta. Arıca traş(tıraş) gibi, herşey(her şey) gibi sürekli yinelenen yazım yanlışları var kitaplarda.
Sıradan Delilik Öyküleri
Sıradan Delilik ÖyküleriCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20181,445 okunma
hür hayvanat bahçesi
"Bak şunlara Gordon. Ama gerçekten bak. İnsan bunları nasıl sevmez. Yürüyüşlerine bak. Her biri ne kadar farklı, ne kadar gerçek. İnsanlar gibi değiller. Kendi benliklerinde tatmin olmuşlar. Kaybolmamışlar. Asla çirkin değiller. Doğdukları gün oldukları gibiler."
Sayfa 301 - Epub
Reklam