_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir. _Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
Benliğin aleme kendini bu ihbarı bir ihtar gibidir. Bunda “işte ben geliyorum, sen benim istediğim gibi olacaksın” diyen bir şiddet şeklidir. İnsan, var olmak iradesini henüz hayatı hücrenin için de yaşarken, hürriyetini kazanmıştır. Benlik, kendi kendisini idrak ettiği anda bu idraki sade kendini bilmekten ibaret değildir. Onda hem bilmek hem de istediği gibi olabilmek kudreti vardır. Yani hem kendini bilir, hem de kendinin hür olduğunu bilir. Ancak bu hürriyet, var olmak iradesinin şuur halinde gözükmesidir. İşte bu var olmak iradesidir ki zaruri olarak içerisine atıldığı bir dünyada çeşit çeşit engelleri yenerek ilerler. Ve varlıkları kendine mâl etmek ister, yani o, her adımında daha fazla var olmak ister.
Reklam
Bizim özümüz Rabbimiz tarafından bize verilmiş bir cevherdir. Eğer biz onun değerini bilir ve korursak gürleşir. Özgür oluruz. Ama önce özümüzü tanımaz, tanıdıktan sonra da onun sağlığına elverişli tutumumuz olmazsa insan vasıflarımız zaafa uğrar, bundan kâinat da zarar görür, biz de zararlı çıkarız. Özümüzü kaybetmek ve onu yeniden bulmak mümkündür, ama birden fazla özümüz olamaz. Halbuki kâfirlerin hürriyet anlayışı böyle değildir. Eğer bir odada yaşamak zorunda iseler daha az hür, iki katlı müstakil evde daha fazla hür olduklarına inanırlar. Uçakla seyahat etmek onlar için at arabasıyla seyahat etmekten daha hür olmak demektir. Daha hür olabilmek için toprağın derinliklerine inmek gerektiğine, gökyüzünün ötesine geçmek gerektiğine inanırlar. Ne kadar alete hükümran iseler o kadar hürdürler. Köpek büyüklüğünde at yetiştirmek veya taneleri ceviz büyüklüğünde olan üzüm salkımları elde etmek onların en çok hür olduklarının delilidir. Kısacası kâfirlerin hürriyeti marjinal, sınıra ilişkin bir hürriyettir ama hangi sınırda durması gerekeceği hususunda onların da bir bilgisi yoktur.
_Devlet, milletin kendisidir. Milleti, idare edenler devlet değildir. Çünkü irade milletindir. Millet, asildir. Millet işlerini yönetenler, onun temsilcileri olabilir. Bu sistemin uygulanmasında göz onunde bulundurulacak en onemli nokta, milletin siyasi, sosyal, eğitim ve gelişme derecesidir. _Devlet, her parcası diğerinin gorevini hazırlayan veya
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine. _Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri. _Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar. _Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
Reklam
Başkalarına karşı hür olabilmek için evvelâ insan kendi nefsine karşı hür olmalıdır. Kendi nefsinin esiri olan birisi hür olamaz.
Sayfa 59 - Mavi Gök YayınlarıKitabı okudu
Başkalarına karşı hür olabilmek için evvela insan kendi nefsine karşı hür olmalıdır. Kendi nefsinin esiri olan birisi hür olamaz.
Sayfa 59 - Mavi Gök Yayınları
Başkalarına karşı hür olabilmek için evvela insan kendi nefsine karşı hür olmalıdır. Kendi nefsinin esiri olan birisi hür olamaz.
— Yasanın başında birinci maddesi olmak üzere yalanın yasak olduğundan bahsolunuyor. Demek ki bu cürme hususî bir ehemmiyet veriyor. — Evet! — Neden? İnsan olur da hiç yalan söylemez olur mu? — Hür insan yalan söylemez. Yalan; zayıfların, zelillerin, korkakların işidir. Hâlbuki hür olabilmek için kuvvetli, cesur, azimkâr olmalıdır. Sonra yalan, hakikati saklamak ve örtmek için bir çaredir. Hakikatin saklandığı yerde batıl hâkim olur ve batılın hâkim olduğu yerde hayır kalmaz. Kendini bilen bir cemaat buna elbette ki müsaade etmez. İşte bunun içindir ki Serbest İnsanlar Ülkesi bu cürme hususî bir ehemmiyet vermektedir.
Reklam
Adil İnsan
Başkaları için yaşayan, başka yaşayışların gayeleriyle hareket eden insan, adil insan değildir. Adil olabilmek için, hür yaşayabilecek kadar kuvvete kavuşmak, benliğinde bu kuvveti yaratmak lazımdır. Mazlum yaşamaya razı olan, adaletsiz insandır. Adil insan, istismar etmeyen ve istismar edilmeyen insandır; zorbalığa karşı gelen insandır, hakikatı kuvvet yapan insandır. Ancak bu insan, hareket ahlakının samimi sahibidir.
Hürriyet insanı asil yapar
... Tanrı kötülük yapan insanlara müdahale etmiyor diye şikâyet etmek, O'nun insan tabiatına bahşetmiş olduğu harikulâdeliğe, ahlâkiyat kabiliyetine ve fazilete şikâyet etmek olur. İnsan için en büyük onur, kendi kendinden memnun olmaktır ve biz kendimizden memnun olmaya layık olmak içindir ki, hür yaratılmış ve ihtiraslarımızın önüne vicdanımızla set çekebilecek yetenekle silahlanmışız. Tanrı bize daha nasıl bir cömertlik yapabilirdi? Kötülük yapma gücüne sahip olmasaydık, iyilik yaptığımız zaman ödüllendirilmeye hak kazanabilir miydik? İnsanı kötü yapmaktan men etmek için hayvan mı yapmak gerekti? Hâşâ Tanrım hâşâ! Hür, iyi ve mesut olabilmek için beni insan suretinde yaratmış olmandan asla şikayetçi değilim.
Ahlak ve özgürlük
Genel olarak ahlâkçılar, insanın ahlâklılığı nisbetinde hür olduğuna inanırlar. Bize göre, bu ancak bir anlama göre doğrudur: Ahlâklı adam, ancak bu karakteri devam ettiği sürece ve bu karakterinin şiddet ve kudreti ile orantılı olarak çevresinde bulunanların tepkilerinden korunmuş olur. Esas itibarile ahlâklılık, tabii ve kişisel
Sayfa 70-71
''Başkaları için yaşayan, başka yaşayışların gayeleriyle hareket eden insan, âdil insan değildir. Âdil olabilmek için, hür yaşayabilecek kadar kuvvete kavuşmak, benliğinde bu kuvveti yaratmak lâzımdır. Mazlûm yaşamaya razı olan, âdaletsiz insandır. Âdil insan, istismar etmeyen ve istismar edilmeyen insandır; zorbalığa karşı gelen insandır, hakikati kuvvet yapan insandır. Ancak bu insan, hareket ahlâkının samimî sahibidir.''
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.