Bugün öyle bir zamanda yaşıyoruz ki Müslümanlar dünyada en zelil ve en hakir bir şekilde yaşıyorlar. Peki niçin?
Müslümanın gecesi gündüzü, sabahı akşamı onu dininden koparacak fitnelerle kuşatılmış. Maddiyata olan aşırı sevgi, şehvete düşkünlük, yönetimlerin baskısı … Kısacası zifiri karanlıklar gibi fitneler bizi kuşatmış. Kişi sabahleyin müslüman, akşamleyin kâfir oluyor. Geçici dünya menfaati için dinini beş paraya satıyor.
Sayfa 168 - takva
Suriye'deki Nusayri zebanilerinin elinden işkence görmüştü. Ağzından Afganistan'da olduğuna dair bir kelime almak için onu
tam yedi ay zindana atmışlardı.
Allah'ın takdiri ile Hindikuş Dağlarının eteğinde Ruslar' in ayağı kaydı. Dünyanın iki dev gücü (Sovyetler Birliği ve onu destek
leyen Varşova Paktı) dünyanın en zayıf, en fakir, okuma yazması olmayan bir ülkesine yenildi. Olayları maddi olarak tefsir edenlere göre gerici ve dinci olan bu gücün kesinlikle ilerlemiş güç karşısında yenilmesi gerekiyordu. Çünkü onlara göre din; milletleri
uyutan bir afyon ve kanlarını emen bir sülüktü. Ancak tarihi maddi olarak yorumlayan Marks'ın bu ekolünün
zayıflığı ve tutarsızlığı artık gün yüzüne çıkmıştır. Evet, bu aldatıcı bir serapmış ve bununla ilericilik adı altında milletler aldatıldı. Bu mantıkla dünyanın çarkını bozdular. Onlar bu cafcaflı söylemleri ile milletleri aldatıp komünizmin cehennemi ile yaktılar. Bunu
hep ilericilik ve işçileri kurtarma adı altında halklara yutturmaya çalıştılar.
İşin doğrusu komünizim insanlık üzerine çökmüş bir lanet idi. Allah bu lanet düzenin yaptığı zulüm ve günahın bedeli olarak
ona (dolayısı ile insanlığa) acılar tattırdı. Bu insanın kendi eliyle yaptığı bir şeye karşı başına gelen bir musibetti. Allah kesinlikle
kullara zulmetmez.
"Başınıza gelen herhangi bir musibet, ellerinizle işlediklerinizden ötürüdür. O, yine de çoğunu affeder."
(Şura 30)
Şehadet yüksek bir derece olduğu için Allah onu ancak hak edene verir. Şehadet; yücelerin yücesi olan Allah'ın, mele’i ala’da yaşaması için temiz kullarını seçmesidir…
Sayfa 20 - takva
Korkakların gözüne uyku girmesin.
Sayfa 143 - takva