Sinan Kazım Özüdoğru
Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı ve Hüseyin Cevahir ile birlikte thkp-c'nin lider kadrolarından olan devrimci. partinin genel komite üyesiydi. 1947 sivas şarkışla'ya bağlı ortaköy doğumlu Sinan Kazım, yüsek öğrenim için geldiği ankara'da devrimci gençlik mücadelesinin içinde yer aldı. ekim 1970'teki dev-genç kurultayı'nda tdgf genel sekreterliği'ne getirilmiştir kendisi. 12 mart darbesi karşısında da, kızıldere'de yakalandığı ölüm karşısında da mahir'le omuz omuzadır.
Sayfa 68 - HERDEMKitabı okudu
Deniz Gezmiş
Kartlar Açılıyor: Elrom
İsrail İstanbul Başkonsolosu Eprahim Elrom'un 17 Mayıs 1971'de Mahir Çayan ve arkadaşları tarafından kaçırılıp öldürülmesi, kartların iyiden iyiye açıldığının işaretiydi. Türkiye'de bu dönemde baskı artarken Gezmişler'in evindeki Lenin, Marks, Engels gibi yazarların kitapları yakılmak zorundaydı.
Olacaklar bu kadarla sınırlı değildi; 30 Mayıs 1971'de bu kez bir binbaşının kızını rehin alan Mahir Çayan ve Hüseyin Cevahir çatışmaya girdi. Cevahir öldürüldü, Çayan ağır yaralıydı.
Sayfa 56 - HERDEMKitabı okudu
Türkiye'de siyasi atmosfer hareketlenirken Anterler'in Suadiye'deki evi bu dönemde de MİT'in yakın takip ettiği yerlerden biri olur Suadiye'deki evine gelen konuklar arasına Yılmaz Güney, Deniz Gezmiş, Ömer Ayna, Hüseyin Cevahir gibi isimler de dahil olmaya başlar. Ama bu sefer Musa ile birlikte oğlu Anter de MİT'in radarına takılır. İstihbarat raporlarında Anterler'in evi için kullanılan "Kürdistan'ın İstanbul'daki elçilik binası gibi tabiri bu dönemde kaydedilir.
Sayfa 141 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Elrom'u kaçırıp öldüren THKP-C önderleri Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı, Hüseyin Cevahir ve Oktay Etiman'ın etrafındaki çember daralıyordu. Bu çemberi delebilecek bir tek kişi tanıyorlardı: Yılmaz Güney. . .
Saf dini görüş açısından evrime karşı delil Hinduizm, Jainizm ve Budizm geleneklerinde bile evrenseldir; kozmik tarihin büyük ölçeklerde tahayyül edilmiş olduğu bu geleneklerde ve kutsal kitapları okuyanlar arasında kainatın altı bin yıldan çok daha uzun bir zamandan beri var olduğu, diğer yaratıkların yeryüzünde insana tekaddüm ettiği ve bu süre içinde dünyanın jeolojik konfigürasyonunun değişmiş olduğu konularında tam bir vukuf vardır. Ve İslam söz konusu olduğunda da aynı şey söylenebilir; bin yıldan fazla bir zamandır Müslüman bilim adamları dağ başlarında bulunan deniz hayvanı kabuklarının denizlerin dağlara ve dağların da denizlere dönüşmüş olduğu anlamına geldiğini ve kara hayvanlarının insanlardan ve deniz hayvanlarının da kara hayvanlarından daha önce var olduklarını çok iyi biliyorlardı.45
---------------------------------------------
*45- Örneğin bkz. el-Burni, Kitabu'l-Cemahir fi marifeti'l-cevahir, Haydarabad, 1935, s. 80. Bu, bazı Batılı bilim adamlarını bu tür Müslüman bilim adamlarının Darwin'den önce Darwinizm'in temsilcileri olduğunu iddia etmeye götürmüştür. Bkz. J. Z. Wilczynski, "On the Presumed Darwinism of Alberuni Eight Hundred Years before Darwin", Isis 50 (Dec. 1959): 459-66; bu makale daha önce yapılmış olan Fr. Dieterici ve diğerlerininkileri takiben yapılmış bir çalışmadır. Ancak, lntroduction to Islamic Cosmological Doctrines (s. 147-48) isimli eserimizde ve diğer başka eserlerimizde göstermeye çalışmış olduğumuz gibi, İslam kaynakları mertebeli oluşa işaret etmektedirler- Darwinci evrim teorisine değil.
Sayfa 251 - İZ YAYINCILIK - 2. Baskı; İstanbul, 2001Kitabı okuyacak
Mahir Çayan:
“Elrom’u Hüseyin Cevahir öldürdü. Ben öldürmedim, görev verilseydi, öldürürdüm.” diye yazıyor.
