Gönülleri birleşenler! Selam sizlere!
Uzaklarda dertleşenler! Selam sizlere!
Selam sana hücrelerde benzi solan genç!
Selam sana ey yılları heba olan genç!
Istikbalim gitti diye yaslanma sakın!
İstikbal'in değil ruhun Tanrıya yakın!
O yalancı istikbale bir perde indir!
<< Gerçek yarın>> Unutma ki bir gün senindir!
Ey nankör kız, ey fahişe unutma şunu:
Sizin için harp ederken yedim kurşunu.
Onun için topal kaldı böyle bacağım,
Onun için tütmez oldu artık ocağım.
Nazlı nazlı yatıyorken sen yataklarda
Sallanarak ölü kaldık biz bataklarda.
Bu sefer hepsi birden seslendiler:
-"Bizi unutma!..."
-"Bizi an!..."
Anası tek başına söyledi:
-"Ölüm o kadar güç değildir. Unutulmak yamandır."
Babası fısıldadı:
"Asıl ölüm unutulmaktır."
Amcası ilave etti:
-"Unutmak da ölmektir."
İsa Beğ devam etti:
-"Hayat birkaç hatıradır."
Balâ Hatun bitirdi:
-"Hayat ölümün başlangıcıdır."
Çakır farkına varmaksızın elindeki Kur'an'ı açmıştı. O zaman beş hayalet birden tekrarladılar:
-"İnsan anıldıkça yaşıyor demektir."
-"Anıldıkça yaşıyor demektir."
-"Yaşıyor demektir."
Gönülleri birleşenler! Selam sizlere!
Uzaklarda dertleşenler! Selam sizlere!
Selam sana hücrelerde benzi solan genç!
Selam sana ey yılları heba olan genç!
İstikbalim gitti diye yaslanma sakın!
İstikbalin değil ruhun Tanrı'ya yakın!
O yalancı istikbale bir perde indir!
'Gerçek yarın' unutma ki bir gün senindir!
Selam sana yavrusundan ayrılan kadın!
Kimbilir sen gizli gizli nasıl ağladın!
Ne bir damla göz yaşı dök, ne yasla dövün,
Sen yaşarken öksüz kalan yavrunla övün!
Gür sütünle aşladığın erlik cevheri
Yapacaktır onu yaman bir çeri...
Tek bir kadın değilsin sen...
Sen bir ocaksın!