Hüseyin HAKAN

200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yeni bir kitabı daha övmekten beter edene kadar şimdilik bu. Cuma günü yazarla program yapacağımız için önceden bilgi edineyim diye elime alıp aynı günün gecesinde "bitmeseydi keşke yahu" dediğim kitaptır kendisi. Tabi sevdiğimiz bir şeyi gereğinden fazla övmekle de biliniriz ülkece, o ayrı, ama yani hak ediyor. Şöyle ki: Mevzu, 30 Ekim
11. Peron
11. PeronGökhan Duman · Vadi Yayınları · 2018362 okunma
Reklam
176 syf.
6/10 puan verdi
·
99 günde okudu
Şermin Yaşar serisini bu kitapla birlikte tamamlamış oldum. Tabi çocuk kitaplarını değil, Dedemin Bakkalı'dır, Abartma Tozu'dur, Para Ağacı falan onları değil ama beş öykü kitabını aynı şevkle, aynı hevesle hatta aynı gıpta edişle okudum. Yetmedi, Şermin Yaşar'ın gencecik olduğunu, Allah sağlık versin elinin hâlâ kalem tuttuğunu da
Tarihi Hoşça Kal Lokantası
Tarihi Hoşça Kal LokantasıŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20175,4bin okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
Tehlike ve risklerin giderek afete dönüştüğünü, kaskosuz, sigortasız yaşayıp gittiğimizi anlattım. Üstelik Nuh aleyhisselamdan tutun tekmil ismi şahit tutarak. Haksızsam söylemeyin.
Geçerken - Sayı 30 (Mart 2023)
Geçerken - Sayı 30 (Mart 2023)Geçerken Dergisi · Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları · 202342 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Uzun uzun yazıp sildim. Şöyle ölçülü, makul, hakkaniyetli bir şeyler yazayım istedim ama taraflı duruşumdan zerre eksiltmedim. O yüzden henüz ilk Şermin Yaşar okumamdan başlayıp Deli Tarla'ya varan süreçte yine aynı hissi taşıyorum: Şermin Yaşar, okuru sıkmak şöyle dursun her seferinde hayret içinde bırakacak üslubunu, dil işçiliğini (ki bende ayırıcı yanı bu) yenileyip güçlendiriyor. Gıpta ile kıskançlık arasında gidip gelerek okuduğum öykülerinde kendimi basbayağı haset ederken buluyorum. Bir insanın kelimeleri bu kadar maharetli kullanabilmesinin, hepimize aşina olan cümleleri gayet sade fakat maksadına uygun yazabilmesinin sırrı nedir merak ediyorum. Ha bir de öykü finallerinde demir yumruk indirmesi var. Siz mevzunun şöyle gideceğini, en fazla şu şekilde sapacağına ikna olursunuz fakat finalde halden hale sokacak bitirişler olur. İşin teknik kısmına girmeyeyim. Karakter tahlili, kurgu, bilinç akışı, çok katmanlı yapı (bu ifadeyi edebiyatçılar sevmez ama var işte, n'apalım?) vs. Şöyle öykü olsun, yormasın, cümlelerine de hayran kalayım ama olaylar da sarsın diyorsanız Deli Tarla burada. Gelirken Ekmek Al, Kalk Yerine Yat. Var yani, yeter ki ne arıyoruz ona karar verelim. Keyifli okumalar olsun.
Deli Tarla
Deli TarlaŞermin Yaşar · Doğan Kitap Yayınları · 20205,3bin okunma
243 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Pierre Bourdieu, pek çoğumuzun bildiği veya bir şekilde duyduğu üzere zor bir isim. Tumturaklı anlatımı, yapısalcı refleksleri, fenomenolojik geleneğe sadık ve ona içkin müdahalelere açık tavrı ile hem yıkan hem de yeniden inşa eden özgün bir konumda. Bunların yanında gerçek olan bir şey var ki Bourdieu'yü anlamak, pek çok şeyi kavrayabilmek
Pratik Nedenler
Pratik NedenlerPierre Bourdieu · Hil Yayınları · 201345 okunma
Reklam
250 syf.
8/10 puan verdi
Birbirinden değerli metinlerle Mahalle Mektebi, temmuz-ağustos sayısıyla okurunu selamladı. Bu sayıda bazı şeylere yamuk bakmayı denedim. Gerome'nin meşhur tablosuna mesela. Muhatabını bulsun.
Mahalle Mektebi - Sayı 66
Mahalle Mektebi - Sayı 66Mahalle Mektebi Dergisi · Mahalle Mektebi Dergisi Yayınları · 20221 okunma
125 syf.
7/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
"Şimdilik bir inceleme değil de daha çok hatırlatma notu olsun diye yazacağım. Kanaatim sonradan değişebilir. Büyük ihtimalle öyle de olacak." Demiştim. Yeniden okudum. Hatta tadına varınca bir daha başa alıp bu kez kullandığı teknikleri sindire sindire okudum. Bazı öykülerini ayrıca sevmekle birlikte dilin inceliklerini, cümle tercihlerini ve kelime oyunlarını epey kıskandım. Böyle olur, iyi öykülere veya metinlere denk gelince başımı duvarlara vurmak geçer içimden :). Buzkandilleri, anlattıkları kadar sezdirdikleriyle de, özellikle sezdirdikleriyle, tavsiye edilesi öykü kitaplarının arasında yer aldı. Teferruatıyla yazacağım. Şimdilik bir düzeltme ve yiğide hakkını vermek olsun.
Buzkandilleri
BuzkandilleriKadire Bozkurt · Notos Yayınevi · 2022128 okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İyi öykü nasıl olur bilmem ama onu nerde görsem tanırım. Yetmez, üstüne bir güzel de kıskanırım. Kalk Yerine Yat, bir süre beklettiğim, elimdekiler bitsin onu da okurum deyip kusur işlediğim bir kitap oldu. O öyle kıyıda köşede beklerken ben başka kitaplarla oyalanmışım. Gerçi yok, o kadar da zalimce geçmedi süreç ama onun beklemesi de hiç yakışmadı. Hacimli öykü kitaplarında insanı tedirgin eden bir ihtimal bulunur hep. Ya sıkar, ya yorar, ya bir yere varmaz ya da varsa da bir tat bırakmaz. Burada işler tersine dönüyor. Öyküye başlıyorsunuz, sıkılır mıyım, yorulur muyum, bir yere varır mıyım kaygısını hatırlamıyorsunuz bile. Benim için böyle oldu en azından. Okurun ekseriyetle beklediği şey dildeki akıcılık olduğu için bu konuda beklentiyi karşılıyor Şermin Yaşar. Uzun öykülerin durgunluğu da yok. Aynı akıcılık o durgunluğu silip süpürüyor. Kurgu şaşırtıyor, kurgu tahmin ettiriyor, kurgu süreci tersinden alıp okuyanı da dahil ediyor. En güzeli de finali iyi yaptığı için "bu öykü nasıl tamamlanacak" sorusu da o biçim cevaplanmış oluyor. Uzun lafın uzunu, Kalk Yerine Yat farklı yaşantıların içerisindeki sıradan detayları allayıp pullayarak olması gerektiği şekle sokuyor ve onu okuyanın içinde bir yere uygun görüyor. İçlerinden üç dört öyküyü ayrıca işaretledim. Altını üstünü kalınca çizdim, yıldızladım, sayfayı kıvırdım, dönüp dönüp baştan aldım, gıpta ettim, tırnak kemirdim ama hangileri olduğunu şimdilik belirtmek yönlendirmek olur diye yazmadım. Sanırım okuyacak olanlarla aynı öykülerde duraklayacağız gibi. Merakla bekliyorum.
Kalk Yerine Yat
Kalk Yerine YatŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20214,053 okunma
·
Puan vermedi
Bazı yaralar iyi ki varlar. Onlar iyi ki kaynayıp duruyorlar. Sinem Sal ismini ne zaman görsem eskilere, ta lise dönemlerime kadar gider bir güzel kanarım. Güzel de olur. O dönemlerde Afilifilintalar çetesi vardı. Murat Menteş hortlatmıştı. Onur Ünlü, Emrah Serbes, Menteş de vardı. Sinem Sal da ekibin üretken ve muzip kalemlerindendi. Bir de aynı adlı web sitesi vardı. Gün boyunca oradaki metinleri tarardım. Şimdi Sinem Sal'ı okurken edebiyatın bellek üzerindeki etkisini de tazelemiş oldum. Belki bir gün lazım olur deyip biriktirdiğim her ne varsa hiçbiri lazım olmadı. Meşhur belki bir gün de gelmedi zaten. Çok sonra dank etti. Dank, Sinem Sal'ın öykülerinden oluşuyor. On üç öykü. İki bölüm: Yiv ve Set. Öyküler özgün bir dille yazılmış. Muzip, kıvrak, zekice anlatım hakim. Gerçekleri evirip çevirmeden ama öyle başıboş da bırakmadan anlatan öyküler. Genel ağırlık ölüm teması üzerine. Her bir öyküde yeni soru, yeni bir bakış açısı ve yeni bir çıkarım. Usanıp sıkılmadan okunacak samimi bir anlatı. Hiçbir şey anlatmak zorunda olmadığı hâlde çok şey anlatan birbirinden güzel cümleler.
Dank
DankSinem Sal · Kara Karga Yayınları · 0391 okunma
341 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Batıya Yön Veren Metinler'le tanımıştım Alatlı'yı. Üniversitede, konuştuğumuz her meselenin ciddi olduğunu zannedip nutuklar saçarken. Alatlı'nın teorik zeminleri, tarihsel yaklaşımı ve gayet aklıselim kavramsal çözümlemeleri o günlerde olması gerektiğinden fazla ciddiyet kazandırıyordu hepimize. Şimdi aynı toyluk sürüyor elbette fakat olana bitene başka bir boyutla bakmayı deniyoruz sayesinde. Kelebek Etkisi Söyleşileri, Alatlı'nın TV programında konuştuğu konuların derlemesi. Matbu eserler başkadır tabi. Dünyanın geldiği yerdeki durumu, insanın kendisi ve türettikleri, iktidar ve bilgi, onun arkeolojisi, dilin ve politikanın kurnaz yakınlığı derken Alatlı entelektüel duruşun inceliklerini sıralıyor kitaplarında. Cesur, umutlu ve fehim bir entelektüel. Umutlu olduğunu yazdıklarındaki "her şey güzel olacak" çıkarımlarından anlıyoruz fakat bu umutlu duruşu henüz hissetmekte zorluk çekiyoruz. Alatlı söyleşiler boyunca "konuşmalı, söylemeliyiz" deyip cesur olmanın akademik bir duruş olduğunu da söylüyor. Kabul, elbet öyledir fakat şunca gelinen noktada cesaretin de yükte ağır pahada hafif kaldığını söylemek zor olmayacak. Benzer temaları işlerken Banu Avar'dan da faydalanabilirsiniz. Hatta ondaki cesaret ve gerçeklik, umudun olması gerektiği kadar bulunmasını ispatlıyor. Alatlı da aynı düzlemde kelebek etkisi yaratacak tespit ve izahlarıyla çığır açmayı sürdürüyor. Hayretimiz bol olsun.
Kelebek Etkisi Söyleşileri 1
Kelebek Etkisi Söyleşileri 1Alev Alatlı · Pınar Yayınları · 202124 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Öykü türünün romana kıyasla üvey evlat muamelesi görüp görmediğini bilmiyorum. Bu gözle yaklaşıp üvey olma ihtimalini canlı tutarak bir sonuç alınabilir mi, onu da bilmiyorum. Ama bazı öykülerin evlat olma çabasını görünce sevindiğimi iyi biliyorum. Karahindiba öyleydi. Kopmalar, ayrılıklar, vedalar, uzaklar, kaybedişlerin anlatısı. Tabi
Karahindiba
KarahindibaSinan Sülün · Sel Yayıncılık · 2015455 okunma
48 syf.
9/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Kültür, sanat ve edebiyat dergisi İzdiham, 52. sayısıyla okurunu selamladı. “Hepimiz ölecek yaştayız” mottosuyla elli ikinci kez yayımlanan dergide birbirinden farklı konular ve isimler yer alıyor. Ön kapağına toplumsal bir sorunu taşıyan İzdiham, gelir-gider tablosunu paylaştığı görsele “Grafikere Haciz Geldi” notunu ekledi. Derginin kapağı,
İzdiham - Sayı 52 (Ocak-Şubat 2022)
İzdiham - Sayı 52 (Ocak-Şubat 2022)İzdiham Dergisi · İzdiham Dergi · 2022341 okunma
227 syf.
·
Puan vermedi
Hepimizin içinde bir yerlerde baba dediğimiz yara, heves, huzur ya da huzursuzluk var. Coğrafyanın getirisi. Biz, vaktini kestiremediğim bir süreden beridir tepemizde otoritenin olduğu, bundan da çok şikâyetçi olmadığımız bir medeniyetin çocuklarıyız. Baba, ağa, şeyh, reyis gibi veliler nimetimiz gibi. Platomuz bile bir otoriteden besleniyor,
Aşıklar Bayramı
Aşıklar BayramıKemal Varol · İletişim Yayınları · 20192,878 okunma
48 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kültür, sanat ve edebiyatın nabzını tutan İzdiham dergisi, 51. Sayısıyla okurunu selamladı. Bu sayıda toplumsal bir konuyu gündemine alan İzdiham’ın ön kapağını Sümeyya Kılıç’ın çizimi kaplarken arka kapakta Türkan Şoray ve İzzet Günay’la yapılan röportajın vesikası yer alıyor. Birbirinden değerli içerikleriyle bu sayıda Özer Turan, Emil Michel
İzdiham - Sayı 51 (Ekim-Kasım 2021)
İzdiham - Sayı 51 (Ekim-Kasım 2021)İzdiham Dergisi · İzdiham Dergisi · 2021322 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
Olağan bir yaşamla yüzleşme öyküleri: Açık Unutulmuş Mikrofon “Tarih boyunca böyle oldu. Sevilenin sırtı incinmedi, sevenin sırtı incindi.” s. 26 Çağdaş edebiyatımızın son dönemde sıkça zikredilen isimlerinden Handan Acar Yıldız’dan hayat memat meseleleriyle örülmüş öyküler bütünü: Açık Unutulmuş Mikrofon. Öykülerini ve yazılarını Yedi
Açık Unutulmuş Mikrofon
Açık Unutulmuş MikrofonHandan Acar Yıldız · Ketebe Yayınları · 2018129 okunma
91 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.