Vapurda elinizi tuttum ya; siz de bulutları göstermek için elinizi kaçırdınız ya, (bu hiç adil değildi, zekice de değildi; trajikti) işte o zaman da sizden korkmadım. Ama nefret ettim.
Herkese iyi akşamlar, sevgili okurlar canım dostlarım. Gün geçmiyordu ki 1000 kitapta güzel bir etkinlik olmasın. Beni tanıyan okur dostlarım biliyorlardır ki şiiri çok seviyorum. Şiiri eminim siz de çok seviyorsunuzdur, öyle umuyorum. Şiir sevmemek ne mümkün? Şayet sevmeyenler için de bu ilk adım olabilir. An itibariyle şiir kitabı okuma
Yaşadığım dünya çok fakirdi. Okuduğum dünyaysa çok zengindi. Zenginlikten parayı kastetmiyorum. İnsanların içleri çok zengindi. Aklımdan geçirdiğim ama bir türlü konuşamadığım şeyleri açıkça konuşabiliyorlardı. Benim yaşadığım dünyada insanlar bir şey yaparlarken niye yaptıklarını kendilerine pek sormuyorlardı. Okuduğum kitaplardaysa herkes soru soruyordu. Soru sordukça içleri ortaya dökülüyordu..
Herkes gibi, benim de anımsamaktan korktuğum şeyler var yaşamımda. Yolda yürürken, biriyle konuşurken, mutfakta marul doğrarken ansızın aklıma gelen geçmiş parçaları; yürüdüğümü, konuştuğumu, yaşadığımı unutturan şeyler.
"Bu çocuklar gençtir, cahildir diye, sözlerine hiç kulak asmadık. Halbuki cahil olan bizdik... İnsan ne yaşıyorsa gençliğinde yaşıyor. Gençken daha verimli düşünüyor, daha adaletli oluyor. Sonradan her şeye alışıyoruz; haksızlığa, hukuksuzluğa..."