Takvâ sözcüğünün anlamında “korku” ve “korkmak” unsurları bulunmasına rağmen,takvâ’nın sadece “korku” olarak anlaşılması doğru değildir. Fakat ne yazık ki, birçok meal ve tefsir, takvâ ve ittikâ sözcüklerini sadece “korkmak” anlamıyla açıklamıştır. Takvâ veittikâ sözcüklerinin ifade ettiği korunma ve sakınmanın Arapça’da havf, mehâfet, rehbet gibi
Kürt edebiyatının usta ismi Mehmed Uzun, Yitik Bir Aşkın Gölgesinde'de, ülkesinden sürgün edilen Vanlı Memduh Selim Bey'in mücadelelerle dolu trajik ömrünü bütün incelikleriyle nakşeder. Kaderi yenilgiler, yitimler ve geçim sıkıntılarıyla örülen Kürt aydını Memduh Selim Bey, hayati bir seçim yapmak zorundadır: Aşkı mı, ülkesi için savaşmak mı? Biricik sevgilisini terk ederek ülkesi uğruna savaşmayı yeğlese de her iki cephede de yenilgiye uğrar. Savaşın orta yerinde hem memleketine hem de aşkına duyduğu özlemin kavuruculuğuyla boğuşurken, halk da içinde bulunduğu çetin koşullar nedeniyle çoktan perişan bir haldedir. Memduh Selim Bey, yaşamının son günlerine kadar yoksulluk, İstanbul ve Galata hasreti, yorgunluk ve yalnızlıkla boğuşup duracaktır.
Yitik Bir Aşkın Gölgesinde, umutlardan hüsrana, sevinçlerden burukluğa ve nihayet ebedi göçe doğru adım adım ilerleyen şiirsel bir yolculuk...
Yine firkat, yine hasret, yine hüsran olacak.
Yine sen, yaş yerine kan akıtıp ağla gözüm,
Çünkü hicran dolu kalbim yine hicran olacak.
Yine göç var diye Mecnun'a haber verme sakın!
Yine matem, yine zâri, yine efgan olacak.
-Hasan Feyzi Yüreğil