Herbir zamanin insî bir şeytani vardir.
(Kimden bahsediyor acaba. 😉)
Der veya dedirir: "Siz kendiniz de dersiniz ki: Musibete müstehak oldunuz. Kader zalim değil,
adalet eder. Öyleyse, size karşi muameleme razi olunuz."
Şu vesveseye karşi demeliyiz: Kader-i ilâhî isyanimiz için musibet verir. Ona rizadâde olmak, o günahtan tevbe demektir. Sen ey mel'un! Günahimiz için değil, İslâmiyet'imiz için zulmettin ve ediyorsun. Ona riza veya ihtiyârla inkiyad etmek neûzu billâh! İslâmiyet'ten nedâmet ve yüz çevirmek demektir.
Hutuvât-i Sitte Risalesi
Bediüzzaman Hutuvat-ı Sitte adlı eseriyle, asırlardır gelen Osmanlı kültürüne ve ilmiye sınıfına mensup kanaat önderlerinin görüşlerini değiştirmiştir. İstanbul'daki yetkili kişileri etkileyerek, Kurtuluş Savaşı'nda büyük bir psikolojik savaş başarı hikâyesi gerçekleştirmiştir.
Harb-i Umumîde Gönüllü Alay Kumandanı olarak iki sene çalıştım, çarpıştım. Ordu Kumandanı ve Enver Paşa takdiratı altında kıymetdar talebelerimi, dostlarımı feda ettim. Yaralanıp esir düştüm. Esaretten geldikten sonra Hutuvat-ı Sitte gibi eserlerimle kendimi tehlikeye atıp, İngilizlerin İstanbul'a tasallutu altında, İngilizlerin başlarına
Hutuvat-ı Sitte Risalesi
HUTUVÂT-I SİTTE : Altı adım; İstanbul'u işgal eden İngilizler'in Müslüman halkı Osmanlı idâresinden soğutmak, halkı kışkırtmak, halka ümitsizlik aşılamak için giriştikleri hîleli faaliyetleri yok etmek için Bediüzzaman Said Nursî'nin yazdığı bir risâle.
Harb-i Umumîde Gönüllü Alay Kumandanı olarak iki sene çalıştım, çarpıştım. Ordu Kumandanı ve Enver Paşa takdiratı altında kıymetdar talebelerimi, dostlarımı feda ettim. Yaralanıp esir düştüm. Esaretten geldikten sonra Hutuvat-ı Sitte gibi eserlerimle kendimi tehlikeye atıp, İngilizlerin İstanbul'a tasallutu altında, İngilizlerin başlarına vurdum.
Bu eser, toplum desteği için Milli Mücadele'nin psikolojik savaş boyutunda büyük bir başarı hikâyesi gerçekleştirmiştir. Ankara'da toplanan birkaç bin kişinin başlattığı mücadelenin başarıya ulaşması için halkın ordunun yanında olması gerekliydi. Bediüzzaman, Hutuvat-ı Sitte adlı eseriyle, asırlardır gelen Osmanlı kültürüne ve ilmiye sınıfına mensup kanaat önderlerinin görüşlerini değiştirmiştir. İstanbul'daki yetkili kişileri etkileyerek, Kurtuluş Savaşı'nda büyük bir psikolojik savaş başarı hikâyesi gerçekleştirmiştir. Bu başarı üzerine, savaş bittikten sonra özel mesajlarla Ankara'ya davet edilmiştir. Kendisi, Ankara'da o dönemde kendisine teklif edilen Doğu illeri umum vaizliği ve milletvekilliği gibi makamları kabul etmemiştir.