Büyükler, eski günleri konuşurken uyuyakalmak diye bir şey vardı, sevmeler sessiz ve sebepsizdi. Ne gösterişe gelir, ne nedenlere sığardı. Her şeyden önce samimiyet gelirdi. Sevda sırdı, söylenmezdi çay ile demlenir, dua ile süslenir, aminlerle süslenirdi.. Sevilenin adına türküler yakılır ama onun ardından kimseye yakınılmazdı. Eşyalar pahası ile değil, hatırası ile kıymetlenirdi. İnsanlar aldıkları ile değil, verdikleriyle değer ifade ederdi. Sâhi utanmak diye bir şey vardı. Yüzsüzlük, profesyonellik adı altında prim yapmıyordu. Dert çekmenin bile bir adabı vardı, gönlün yükü gözlerden anlaşılırdı. “Depresyon yok, gönül yorgunluğu vardı.” Gönülden geçen ile dilden dökülenin arası böylesine uzak, böylesine hoyrat değildi. Evveldi, güzeldi ve tükendi. 🌿huzeyfemucahid
“Evleneceğiniz kişiyle birbirinizi karı-koca olarak değil, ‘cennet vizesi’ olarak görün.” … @huzeyfeemucahid instagram.com/p/C7pDs62IHCn/?...
Reklam
Bir kilo demir mi daha ağır yoksa yeri geldiği hâlde sırf, kırmamak için sustuklarımız mı? #HuzeyfeMücahid
“ Kalbine göm ; dua ile sula,nasibinde varsa çiçek açar.” #HuzeyfeMücahit
"Bir çiçek büyütmeye, bir kediyle arkadaş olmaya, bir şarkıya bağıra bağıra eşlik etmeye, bir filme deli gibi ağlamaya, bütün mısraların altını çizebileceğim kadar güzel bir şiire, bir mektup almaya, bir de bir çiçeğe siz diye hitap eden zarif bir gönüle ihtiyacımız var." huzeyfemucahidd
"Evveldi, güzeldi ve tükendi."
Evveldi, çok evvel... Yan yanayken saate bakmanın ayıp olduğu zamanlardı. Karşılıklı oturdun mu masaya, bir gözlere bir de uzaklara bakılırdı, eski yad edilirken. Ellerde telefonlar yoktu, çocuktuk. Büyükler, eski günleri konuşurken uyuyakalmak diye bir şey vardı, sevmeler sessiz ve sebepsizdi. Ne gösterişe gelir, ne nedenlere sığardı. Her şeyden önce samimiyet gelirdi. Sevda sırdı, söylenmezdi çay ile demlenir, dua ile süslenir, aminlerle süslenirdi.. Sevilenin adına türküler yakılır ama onun ardından kimseye yakınılmazdı. Eşyalar pahası ile değil, hatırası ile kıymetlenirdi. İnsanlar aldıkları ile değil, verdikleriyle değer ifade ederdi. Sâhi utanmak diye bir şey vardı. Yüzsüzlük, profesyonellik adı altında prim yapmıyordu. Dert çekmenin bile bir adabı vardı, gönlün yükü gözlerden anlaşılırdı. “Depresyon yok, gönül yorgunluğu vardı.” Gönülden geçen ile dilden dökülenin arası böylesine uzak, böylesine hoyrat değildi. Evveldi, güzeldi ve tükendi. “Biz, bu içimizdeki uçurumları ve kalpler arasındaki mesafeleri sonradan icat ettik.” Henüz yenilmemiştik kendimize ama yenildik, güzel duyguları kaybettikçe.. Mutluluklar fotoğraf karelerinden ibaret değildi, mutlu edilmek isteği hastalıklı bir hâl almamıştı.. Eşyalar değil insanlar ağırlanırdı evlerde ve kalplerde.. Henüz bu kadar yalnız değildik! Başkalarınca beğenilmek her şeyden önemli değildi! Ama dedim ya; “Evveldi, güzeldi, güzel duyguları yitirdikçe tükendi...” 🌿huzeyfemucahid
Reklam
32 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.