Türkiye’nin demokrasi tarihi :
14 Mayıs 1950 den ; demokrat parti iktidarından başlayıp “Yeni İslami hareket? Adalet ve Kalkınma Partisi’nin” doğuşuna kadar olan zamanı çok güzel dile getiren yazar. Politikaya meraklı olup nerden okumaya başlayacağını bilmeyenler için ilk okunması gereken eserlerden biri bence... Gerçeklerin hep ön planda olduğu, yaşanılmış olaylara eser boyunca rastlarız...
“Şiddet aynı şiddet, soygun aynı soygun, kan dökmede geriye adım yok; gene ilmikler boyunda, gene köşe başlarında kim vurduya gitmeler, karakol dayakları dört başı mamur işkenceye dönüşmüş; gene pahalılık, gene açlık, gene eğitimsizlik, gene sağlıksız milyonlar. Eskilerden sadece görece farkları var. Bunun için demokrasimiz Hilmi Yavuz’un şu dizelerini anımsatırcasına acılı ve sanaldır:”
Ölümün anayurdu bendedir
Solgun idam fermanıdır rüzigâr
Bir türkünün derin ağaçlığında
(Ya da)
Hüzün ki en çok yakışandır bize
Belki de en çok anladığımız
Kapağının arka yüzündeki bu yazanları okuyup çoğu şeyi kavramamak mümkün değil...
Doksan yedi yaşındaki cumhuriyet bu yapısıyla hâlâ demokratikleşme umudu içinde çırpınmaktadır...
Son söz olarak; Tevfik çavdar’ a bende katılıyorum “demokrasimiz acılı ve sanaldır” diyorum...