Hüzün ve sevinç, insanların içinde yan yana, neredeyse birbirinden ayrılmayacak gibidir; fark edilmesi zor, akıl almaz bir hızla birbirlerinin yerini alırlar.
Mutsuzluktan söz etmek istiyorum
Dikey ve yatay mutsuzluktan
Mükemmel mutsuzluğundan insan soyunun
Sevgim acıyor
Biz giz dolu bir şey yaşadık
Onlar da orada yaşadılar
Bir dağın çarpıklığını
Hüzün ve sevinç, insanların içinde yan yana, neredeyse birbirinden ayrılmayacak gibidir; fark edilmesi zor, akıl almaz bir hızla birbirlerinin yerini alırlar.
"Hüzün ve sevinç, insanların içinde yan yana, neredeyse birbirinden ayrılmayacak gibidir; fark edilmesi zor, akıl almaz bir hızla birbirlerinin yerini alırlar."
Sayfa 44 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 15. BasımKitabı okudu
Asri zamanlar insanı tarihsizleştirdi. Insan belleği hiçbir zamanda olmadığı kadar unutuşla sakatlandı. Dirilerin ölülerle birlikte yaşadığı şehirler zaman şuurundan ve gönül coğrafyalarından silindi. Müslüman saati tekledi.
Derken Ramazan geldi. Ölüm denen o eşsiz ülkeye bir gün bizim de ayak basmayacağımız hakikati içimizde kımıldadı. Saatler Müslüman saatine ayarlandı. Bellekler tazelendi, bedenlerimizin görüntülere ayarlı hızı kesildi. Hatırlayışın ruha sevinç ve saadet yayan esintisi inanan insanları bir rahmet rüzgarı halinde sardı.
Unutuş, bir aylığına bile olsa, penceresini kapattı.
Hüzün ve sevinç, insanların içinde yan yana, neredeyse birbirinden ayrılmayacak gibidir; fark edilmesi zor, akıl almaz bir hızla birbirlerinin yerini alırlar.
Hüzün ve sevinç, insanların içinde yan yana, neredeyse birbirinden ayrılmayacak gibidir; fark edilmesi zor, akıl almaz bir hızla birbirinin yerini alırlar.