"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Hasret ne ki..
Sabrı arkadaş edindik,
Ne beklemeler geçti aşkın kıyısından.
Acılardan yorgan edindi aşıklar.
Kavuşmalar baharlar beğenemedi,
Hüzün huzur verirken, mutluluk yandan bile geçmedi..
Kabullenişler vardı bakılan her gönülde,
Suskunlaşan dillerin dönemediği kelimeler sokağı,
Sağnak yağmurları akıtıyordu bulut gözlerden.
Adına aşk denilen romandı hayat,
Biz onu cehennem gibi yaşamakla nasiplendik...
Geçmedi, geçemedi geçmiş olsunlar.
Her gelenin gittiği bir han oldu mezar yüklü kalpler.
Ve o son vuruş, yaşadığını sanan ölülerden geldi;
"Ölüm! Aşığınım diye mi kaçar oldun benden?"
İkinci Adam Yayınları ile birlikte yakın zamanda HÜZÜN YAĞMURLARI isimli şiir kitabıma kavuşuyorum.
İlk kitabım olacağı için büyük bir heyecan içerisindeyim, siz değerli okuyucuların desteklerini bekliyorum. Şiir seven, şiirle yaşayan insanlara ulaşmak dileğimle...
İnşallah ben de bu aşamada yazdığım bir başka kitap olan YARIM KALANLAR'a (roman) devam edeceğim.
Sağlıcakla kalın.
"Çeşmek Be-zen Sitare Ezmen Mekon Kenâre"
("Ey yıldız bana göz kırp, Benden uzak olma")
Nerden çıktın karşıma böyle Sitare,
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde.
Kirpiklerin yüreğime batıyor..
Telaşlı bir kalabalığın ortasında,
Ayaküstü konuşuyoruz.
Nedimin nigehban nergisleri gibi,
Üstümüzde bütün nazarlar.
Çok utanıyorum
Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
Kirpiklerin yüreğime batıyor
Telaşlı bir kalabalığın ortasında
Ayaküstü konuşuyoruz
Nedimin nigehban nergisleri gibi
Üstümüzde bütün nazarlar
Çok utanıyorum Sitare
Dün oturup hesap ettim
Sen doğduğun zaman
Ben bir askeri mektepte talebeymişim
Sen bilmezsin