Ah hissediyorum, bir şeyler olacak bana başıma kötü bir şey gelecek, böylesine bilinmezlikler içinde yaşamaya dayanamıyorum. Bir umudumun olmaması, başıma nelerin geleceğini kestirememem perişan ediyor beni. Geriye bakınca da dehşete kapılıyorum. Öylesine acı şeyler geçti ki başımdan anımsayınca yüreğim sıkışıyor. Beni mahveden o kötü insanlara
Sana yalan söylediğim için nefret de ediyordum senden. Benim tek istedigim sözcüklerle oynamaktı çünkü, kafamın içinde bir şeyler kurmaktı, ama aslında istediğim neydi biliyor musun: Hepinizin yerlerde sürünmeniz... İstediğim buydu işte! Huzur istiyorum ben. Kimsenin beni rahatsız etmemesini istiyorum. Beş kapiğe satarım ben dünyayı... Bana, 'Dünyanın batmasını mı yeğlersin, yoksa çay içmemeyi mi?' diye sorsalar, her zaman çay içebilmem için, 'Dünyanın batmasını, derim. Bunu biliyor muydun? Evet, alçağın, namussuzun, bencilin, tembelin biri olduğumun farkındayım.
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Bilsen önceleri ne çok düşlerim vardı. Bilsen hiç ayrılık yoktu sözlerimde. Bilsen duvarlara dalıp dalıp gittiğim günlerim yoktu önceleri. Hüzün neydi bilmezdim. Tazeydi gülüşlerim.
Çinli şair anlatmış vaktiyle: Yolda bir seyyahla, uzun bir yolculuğa çıkacak bir seyyahla karşılaşmış: “Eşeğimden indim, bu seyyaha veda şarabından ikram ettim. Nedir senin yolculuğunun amacı diye sordum. Şöyle dedi bana: Şu fani dünyada muzaffer olamadım. O yüzden Nan-Chan dağlarına çekilip orada huzur arayacağım.” Peki neydi bu seyyahın aradığı? “Sükûnet,” dedi, “dinginlik: Tek istediğim şey, zümrüdi sisler içinde bir ömür geçirmek.”
Aylak KitapKitabı okudu
Tutkularimdan kurtulmak için ne yapmam gerekli? Huzur icin ne yapmalıyım? Ben neyim? Sadece bir bedenden, gayrimenkul sahibinden ya da bir ünden mi ibaretim? Hayir, bunlarin hiçbiri degilim. Ne o zaman? Ben aklı basinda bir insanim. Peki o zaman benden ne isteniyor? Eylemlerin üzerine düsün. Huzurdan nasil uzaklastim? Düsmanca, çekingen ya da umursamaz mi davrandim? Tüm bunlarda eksik yaptigim neydi? Epiktetos, Makaleler, 4.6.34-35
TÜRKEŞ'İN YENİ BİR MEKTUBU VE MİLLÎ YOL'UN TOPLATILMASI Tedbirler Kanunu artık yürürlükte olduğu için ismet Tümtürk, hukukçu gözüyle de yazıları inceliyor ve durup dururken Millî Yol'un başına iş açılmamasına dikkat ediyordu. Bununla beraber, derginin atak ve cesur neşriyatı kesilmiş değildi. 10. sayıda Türkeş'in yeni bir
Reklam
541 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.