Bir yolculuğa çıktım. 17 saat... sadece 4 saat uygulamaya koydum, neyse ki dönüş 15 saat. Pederle papaz olduk, annem ise öcü gibi bakıyor. Neydi bu kadar batan? Sevdiklerimi mutlu edebilmek için bindiğim o otobüs topuyla aramı bozdu yarbay. 45 günlük bir kokusuzluk süreci başladı benim için, ama bazı kokularını alamamak yemeksizlikten daha da
Bir hayal kurduk
Paramparça olduk
Bir sevda uğrunda kaybolduk
Aşktan yine de vazgeçen olmadık
Düşsekte kalktık yorulmadık
Sevgiye dair ne varsa yaşadık
Uzatılan eli karşılıksız bırakmadık
Ama ilk fırsatta uçurumdan atıldık
Kime güveneceğiz şaşırdık
Aşk neydi ne ifade ederdi anlamadık
En sevdiğin yakınca canını tanıdık
Yine gecenin sessizliğinde tek kaldık
Biz yazdık biz okuduk biz yandık
Aşk yakarmış tadınca anladık
Bir bardak demli çayla efkar dağıttık
Denizin dalgalarının sesinde huzur aradık
Herkesten uzakta bir yerlerde…
(ÖNER AKÇA)
"Ne içindeyim zamanın
Ne de büsbütün dışında...''
Tanpınar okumanın bir sırası var mıdır? Sitede son zamanlarda yazarlara ait kitapların okuma sırası paylaşılıyor. Kimi yazarlar için bu kıstas elzem iken kimi yazarlar için sayfanın boş kalmaması adına boş torbayı doldurmaya benziyor. Peki Tanpınar için hangi kıstasa dayanmalıyız? Tanpınar,
Nedir 1K? Kalkıp da sitede “Okur musun , yazar mısın? Okuduğunu anlatabilen , popüler olma derdinden ziyade paylaşımların ile bilgilendirici misin sen?” diye sorsam, bir çok üyenin “dalga mı geçiyorsun, tabi ki öyleyim.” diyeceğine adım gibi eminim. Peki, sıra geldi şimdi ikinci soruya: “sitede bulunma amacın nedir, açıklar mısın bana?”
-
Nur;
hikayemizin başkahramanı,
genç bir mimar.
Ama öyle bir kahraman ki onunla tanıştıktan, onun iç sıkıntılarını gördükten sonra her kim olursan ve her ne işle uğraşıyorsan uğraş hepsinden sıyrılıp onun arayış yolculuğuna çıkıyorsun!
Arayış yolculuğu...
Eseri iki kelime ile tanımayacak olsam bu kelimeleri seçerdim.
Hepimizin hayatı bir yolculuk
TEKRAR....
Teyzemin hatırasına hürmeten (Sabah saatlerinde vefat haberi geldi teyzemin. Bir süredir yurtdışında idi. Haftaya kadar da cenazesi gelecek.)
Mekanın cennet olsun inşallah teyzem..
Teyzem çok güzel bir kadındı halen de çok güzel. Allah çirkin şansı versin tabirinin ne olduğunu teyzemin başına gelenlere şahit oldukça çok daha iyi
Bir defasında O zamanlar daha lise 1'e gidiyoruz, arka sırada oturan kız..
(ismi neydi yaaa... hah! Aylis)
Dedi: "Emre yarın okula gelmeyelim, okula diye çıkalım Kadıköy'e sinemaya gidelim'
Tabii o zamanlar erkek olarak kendimize olan güvenimiz sıfır, utancımızdan aynaya bile bakmıyoruz.
Tip desen, karakolun önünden geçsek
Çözmemiz gereken çok önemli bir şey vardı. Neydi o şey? Hayat…
Hayatın getirdiği kapalı paketin içinden ne çıkacağını bilmiyorduk ki açmaya da korkuyorduk bu yüzden. İçinden güller mi çıkar, bir saatli bomba mı belli değildi.
İnsan; hayalleri, ümitleri, kavgaları, acıları, hüzünleri, kayıpları, kazançları ve hatıraları ile yaşayamaz mıydı? Yaşamı; yazıyla, kışıyla, gündüzüyle, gecesiyle, inişiyle, çıkışıyla hep bir bütün olarak görmeliydik ki şevkimiz kırılmasın!
Mutluluk istemeyen biri var mıdır? Hiç yoktur.
Toprağa gömülen hangi tohum filiz vermezdi ki! Ruhunun toprağını çapalayan, yabani otlardan temizleyen, taze taze fidanla dikebilen insanlara ne mutlu öyleyse!
Kendi düşünce tezgâhımızda kurduğumuz mutluluk ve huzur dolu sarayları yine kendimiz aydınlatmak zorundaydık; bir mumla, bir fenerle yahut yıldızlarla.
Umut lazımdı birazcık! Umut, ama tek başına değil, yanına mutlaka gayreti de alacak ki hangisi yorulursa diğeri onu sırtında taşıyacak!
Ona karşı hissettiklerim tam olarak neydi, şimdi bile bilmiyorum….
Ona olan düşkünlüğüm, yanında hissettiğim katıksız huzur, bu huzuru bozan tek şey onu kaybetme korkumdu- ve çevresindekilerden kıskanışım...
Bu kitabı okuduktan sonra ikna oldum ki ben evsizmişim. Her şey 2006 yılında üniversiteye gitmek üzere evden ayrılışımla başlamış. Başlamış diyorum çünkü evsiz oluşumun farkına bu kitapla vardım. Evsizim derken on beş yıldır tabiki sokaklarda kalmadım. Aslında ev olmayan ama benim ev sandığım evlerde kalmışım..
Bir minderden diğerine, bir evden