Odaklanamıyorum. Kelimeler o kadar düzensiz ki artık onları anlamaktan çok uzağım. İçimdeki bitmek tükenmek bilmeyen bu ağır hüzün yalnızlıkla beraber çok ağır geliyor. Sığınacak bir limanım bile yok üstelik. Gidemiyorum. Kendi mi geçtim, bu evden bu şehirden gidemiyorum. Bir yere aitim ama orası nerede bilmiyorum. Bu kadar karmaşanın içinde odaklanamamam şaşılası değil elbet. Ama bitsin. Bir yerde bitsin artık. Bunun için ebedi sessizliğe gerek olsa bile…
Manguel’den ‘İyi Okur’ Olma Dersleri
Arjantinli deneme ustası, çevirmen ve roman yazarı Alberto Manguel, yazı ile birlikte var olan, hatta yazının var oluş sebebi olan okurun, yüzyıllardır kitaplara konu olmayan sesini kitapları ile yine okura duyurmaya çalışan, deneyimli bir okur-yazar. Hayali Yerler Sözlüğü, Okumanın Tarihi, Geceleyin Kütüphane, Okuma Günlüğü, Okumalar Okuması
Reklam
ÇİVİSİ OYNAYAN FOTOĞRAFLAR
Hafızamın duvarına astığım bütün fotoğrafların oynamıştı çivisi; bir bir düşüyorlardı. Önce renkleri soldu, sonra tebessümleri....Bugün farkettim ki artık çok uzaktan bakıyorlardı. Bir iki cümleden de ibaret olsa razı gelebilirdim veda sözlerine...Seslerinden kalan son hatırayı saklardım iç kulak zarımda. Kim bilir! Belki söylenecek bir şey
Uzun Yol
kitapanaliz.net/deneme/uzun-yol Bir insanın kendine yapabileceği en büyük kötülük bir başkasına umut bağlamaktır. Hep bir kuşku, hep bir güvensizlik yer eder yüreğinde, kemirir seni günden güne. Bu eziyet neden kendine? Hüsrana uğramaktan kaçınmak için kendini sev önce. Hiç vazgeçme kendinden, hep destekle içindeki seni. Gönlün ne
Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm
Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını, basite indirgenmiş
NOTLAR 4 (oblomov)
İçine kapanık, yalnız, flegmatik mizacından dolayı, çevresindekilerle mesafeli ilişkiler kuran Gonçarov’u Maykov’ların evinden tanıyanlar ona “Msyö De Len” (Tembel Mösyö9 ) lakabını takarlar. Ancak Gonçarov özellikle böyle bir tutum sergiler. Çünkü çevresindeki samimi tavırlardan rahatsızlık duyar ve kimseye güvenmez. Onların yaptıkları şakaları
Reklam
788 öğeden 461 ile 470 arasındakiler gösteriliyor.