"Ey yerleri ve gökleri, dağları ve denizleri ile bütün kâinatın ve kâinatta bulunan bütün mevcudatın sahibi Yüce Rabbim... Huzurunda diz çöktüm, el açtım, boyun büküp Senden rahmet, senden merhamet ve senden lütuf ve ihsan dilemeye geldim... Bu âciz kulunun dualarını dergâhı izzetinde kabul eyle...Ve bu âcize merhamet eyle... Ey her şeye kadir olan Rabb-ı Rahimim... Ey ezel ve ebed sultânı yüce halikım... Senin dergâhından daha büyük bir dergâh yok ki, oraya varayım... Senin huzurundan daha yüce huzur yok ki, oraya durayım... Ve senin kapından daha yüce kapı yok ki onu çalayım... Çaresizim bîtabım, âciz ve perişânım... Yâ Erhâmer-rahimin!..Sana sığındım, sana güvendim, sabır ve tevekkülle sana yöneldim. Beni şaşırtma... Beni yanlış yol ve hareketlere sapmaktan muhafaza eyle... Şerden uzak, hayra yakın eyle... Şerden uzak, hayra yakın eyle Allah'ım..." (Âmîn!)
Çoğu kitabı kısa sürede okurken oku oku bitmeyen kitap..
Konusu dinine olan Bilal'in ve tesettürsüz, dinine düşkün olanları alaya alan yargılayan Feyza'nın aşk hikayesi. Tabi bu aşk çok başka serüvenlere yol açıyor.
Eleştirelerim iste Bilalin annesi her tesettürsüz kadını sanki kumar, içki masalarından kalkmayan kadınlar olarak hitap etmesi. Oglunu hiç tanımadığı biriyle evlendirmesi. Bilalin annesine çok düşkün olup aşkının peşinden bile gitmemesi. İleride Feyzanın tesettğre girdigini duydugu an peşinden koşması??? Gerçekten saçmalıklar daniskası.
Her tesettürsüz kadını aşağılayan bi kitaptı. Sadece kitapları yarım bırakmayı sevmediğim için okudum. Benim için vakit kaybı oldu.
1970 zamanlar da tesettürlü kadınların okullara alınmaması, kuranların toplatılması ya da Kur'an kurslarının kapatılması gibi şartları düşünerek kitabı yorumlamaya çalışıyorum ama bu devirde okurken gerçekten sinir krizi geçirebilirsiniz.
İyi okumalar veya hiç okumasanız da bir şey kaybetmeyeceginiz bi eser.
(Yazarın yine de kalemine saglık o kadar emek verip yazmis o yüzden 3 puan veriyorum. Bana hitap etmedi.)
Allah mekanını cennet eylesin Şule Yükselşenler Hanımefendinin Huzur Sokağı kitabını okurken hissettiğim ne varsa, bu kitabı okurken de aynı ulvi duyguları hissediyorum..
"Size bir öğretmen nasihati olarak şunu söylemek
isterim ki; hayatta her okuduğunuz kitaba inanmayın... Ve zannetmeyin ki her
okuduğunuz kitap doğruyu yazıyor... "
Karanlık olmasa ışığın kıymeti, ayrılık olmasa vuslatın lezzeti, elem, ızdırap, gam ve keder olmasa saadetin o sarhoş edici güzelliği bilinebilir, duyulabilir, görülebilir miydi hiç?