Deborah : “Adalet uygulanmiyorsa, namuzsuzluk örtbas ediliyorsa inançlarini koruyan insanlar aci cekiyorsa , sizin gercekliginiz ne ise yariyor peki ? “Bak , dinle beni,”dedi Furi. “Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben.Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim...Ve hiçbir zaman huzur ya da mutluluk da vadetmedim. Sana ancak bütün bunlarla savasma özgürlügüne kavusmanda yardimci olabilirim.Sana sundugum tek gerceklik savasim. Ve saglikli olmak , gücünün yettigi kadariyla , bu savasimi kabul edip etmemekte özgür olmak demektir. Ben yalan seyler vadetmem hic. Kusursuz, güllük gülistanlik bir dünya masali koca bir yalandir...üstelik böyle bir dünya çok can sikici bir yer olur!”
Sayfa 115 - METISKitabı okudu
Her şey misli ile geri döner, iyilik de kötülük de. Niyetiniz temiz ve iyi olduğu sürece sonsuz yol bulursunuz kendinize. Hiç kimsenin hür iradesine müdahale etmeden yaşamayı öğretir bu zanaat. Evrenden sonsuz sağlık, bolluk, bereket, mutluluk, huzur isteyebilirsiniz.
Sayfa 449 - Ata Yurt YayıneviKitabı okudu
Reklam
Hayatta bir beklentisi olan, başarı isteyen, huzur ve mutluluk arayan İnsan, kendi kendisinin farkında olmalı, taşıdığı değerleri ve varlık nedenini keşfetmelidir. Yoksa başarı geçici olur fayda vermez.
Tacitus'un 'Toprak Ana' anlamına gelen Nerthus ya da terra mater hakkında: “Okyanusun ortasındaki bir adada, kutsal bir orman ve bu ormanın içlerinde, üzeri perdeyle örtülmüş olan bir savaş arabası vardı Yalnızca tek bir rahibin bu arabaya dokunmasına izin verilmişti. Rahip, tanrıçasının düveler tarafından çekilen bu kutsal savaş arabasına bindiğini anladığında, ona gereken ihtimamı gösterir ve büyük bir saygıyla hizmet ederdi. Sonraki günler tamamen huzur ve mutluluk içinde geçerdi. Tanrıça özellikle şölen düzenlenen yerlere seyahat etmeyi severdi. Bu günlerde hiç kimse savaşa gitmez ve silah taşımazdı Bütün silahlar ortalıktan kaldırılırdı Yalnızca bu dönemde barış ve huzur hüküm sürer, insanlar aşık olurdu. Ama tanrıça seyahat ettiği yerlerdeki insanlardan bıktığında, rahip onu mabedine geri götürürdü ve işte o zaman her şey tekrar eski haline dönerdi. Sonra uzaklardaki bir gölde arabayı, perdeyi ve -ister inanın ister inanmayın- tanrıçanın kendisini yıkarlardı Bu görevi köleler yerine getirirdi ve görevleri biter bitmez göl onları yutardı Bunu görenler, ancak ölümle karşı karşıya gelenlerde görülen türden bir dehşet duygusu yaşarlar ve adeta imana gelirlerdi.”
“Huzur ve mutluluk insanın dışında değil, tam içindedir.’’
Dünyaya bir göz atınız. Huzur ve mutluluk adına ne-ler görüyorsunuz? İnsan huzur ve mutluluğu nasıl yakalayacak? Bu konu çoğumuzun bildiği bir gerçek ki, huzur ve mutluluğun merkezi, itikat, amel-i salih ve iyi ahlak ile Allah sevgisi dolu bir kalbdir. Allah (CC)’ın yüce elçisi (sav) şöyle buyuruyor: “Dikkat ediniz! İnsan vücudunda öyle bir et parçası var-dır ki, o iyi olursa bütün vücut iyi olur. Eğer kötü olursa, bütün vücut bozulur. İşte, o et parçası kalbdir.” (Buhari) Kalb, öyle harikulâde özelliklere sahip ki... Ancak Rab-bimize yönelmekle huzur buluyor. Çünkü kalbin yaratıcısı Allah-ü Teâlâ... Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Dikkat ediniz! Kalbler ancak Allah (CC)’ı anmakla hu-zur ve sükûna kavuşur.” (Râ’d:28) Allah (CC)’a yönelen bir kalbin sahibinde sevgi, merhamet, iyilik, hoşgörü gibi ulvî duygular gelişir. İç âlemi zenginleşir. Gönül âleminde nur meydana gelir ve sonunda hu-zur ve mutluluk iklimine yelken açar.
Sayfa 9 - VuslatKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.