144 syf.
7/10 puan verdi
Evvel zaman içinde,kalbur saman içinde...Bir baba varmış,birden yok olmuş...Sonrası bir babadan geriye kalmış koskoca bir boşluk...Koskoca bir çınarın devrilip çocuk kalbine bıraktığı derin izle birden büyüyüveren bir çocuk...O çocuk şimdi Nuri Usta’nın dediği gibi büyük bir adam,çocukların yüzünde gülücükler açsın diye koşturan yardımsever bir öğretmen,Hasan Başdemir,babası onunla gurur duyuyordur,eminim. Bir muhabbetimiz esnasında tutuşturdu kitabı elimize,orta boş sayfalarından birinde el yazısıyla şunlar yazılıydı: “Hasan Başdemir’den Rıfat ve Ebru kardeşlerime;En güzel hikaye sizsiniz,hep el ele yaşayın hikayelerinizi...” Kitabını hediye etmişti bize,bir bakıma yaralarını...Okudum kitabı, bitirdiğimde kuşlar bu kez Nuri Usta’nın yasına gidiyorlardı ve şöyle diyordu Hasan Ali Toptaş: “Babalar alnımıza yazılmış yalnızlıklardır.” ... Şimdi bende kitabın sonunda boş bir sayfaya el yazımla şunları yazmak istiyorum: Olur ki,aklına düşer ay gibi gözüken çocukluğun,delişmen çağların,yarım kalan sevdaların...İçinde kalan ukteler yığılır da dağ olup üstüne çöker.Dolarsın da dökülecek bir kab ,yaşananlara ve yaşanmayanlara beraber iç çekecek yüreği yanık bir dost ararsın.Olur ki,kapın çalınır da gelen beklediğin ya da aradığın değildir. Olur ki, alıp başını kaçıp gitmek istersin huzura doğru da kaçar tren. Hep şunu hatırla : “ Kader...Kader be genç!...”
Evvel Zaman Olur Ki
Evvel Zaman Olur KiHasan Başdemir · Tilki Kitap Yayınları · 201439 okunma
"Kendisine ana kraliçeyi sonsuza dek asla kalkamayacağı bir ölüm döşeğinde mi görmeyi tercih ettiğini soracağım, valide hanımın zavallı bedeninin haksız bir şekilde ruhunu esir almasını mı, yoksa ölümün ötesine geçerek, sonsuz huzura doğru pırıl pırıl göklere yükselmesini mi tercih eder acaba?"
Reklam
Nasihat
Bir şey yap güzel olsun.. Huzura vesile olsun, rikkate yol açsın, şevk versin, hakikate işaret etsin... Bir şey yap doğru olsun. İnsanları yalanın ve yanlışın bataklığına düşmekten korusun. Rüzgâra ve akıntıya kapılmasın; kırılsın lakin eğilip bükülmesim.. Bir şey yap iyi olsun. Hizmetten, hürmetten, merhametten müteşekkil olsun. Kalpleri yumuşatsın; garibin, yolcunun, zayıfın derdine derman olsun.. Bir şey yap âdil olsun, haktan hukuktan ayrılmasın. Zalime haddini bildirsin, mazlumum payını versin...
tamam, peki hayata sanki gerçeklikte yaşamıyormuşcasına ve başına gelebilecek hiçbir şeyin farkında olmadan, toz pembe bakmak mı, yoksa bir gün başına gelebilecek o felaketi farklı seneryolar eşliğinda sürekli düşünmek mi daha kötü? Kıyaslamak bana düşer mi bilmiyorum ama şu ikincisi hakkında söylemek istediğim şeyler var. Birçok kez başına gelecek felaketi düşünüp vereceği tepkilerin listesini çıkartmak bir noktaya kadar anlaşılır bir durum ama bu korkunç şeylere yol açabilir, mesela o felaket anının geleceğine o kadar inandırır ki kendini, adeta beklemeye başlar. Bir an önce olsun ve bitsin ister. Bu durum ilerledikçe huzur bulmasını bile o ana sarkıtabilir "başıma felaket gelsede huzur bulsam." cümlesi ironik gözükebilir ama 'o anı' yıllarca bekleyen biri için en doğru şey bu aslında. Toparlamak gerekirse, kendini bir felakete hazırlamak değil bu, olma ihtimalindeki o tedirginliğin üstünden kalkabilmesi için bir an önce başına bir felaketin gelmesini 'umut eden' birinin, olay sonucu uzun bekleyişinin karşılığı olarak huzura kavuşma arzusu.
Her canlı huzurlu olma yeteneğine az ya da çok sahipti, her canlı huzura doğru ilerlemeliydi. Ve tüm erdemimle ilerledim...
96 syf.
·
Not rated
·
Read in 36 hours
İsmiyle çok etkilendiğim satırlarında adının anlamını taşıyan etkileyici bir kitap ile sizlerleyim. İnsan olma bilincini her yönünü yansıtan yazar fark etmemiz gereken noktalara dikkat çekiyor anlamlı sözleriyle. İnsana ne çok şey öğretir o sükutun çığlıkları öğrendikçe sen de sessizleşir sükutun huzuruna doğru çekilirsin. Her susuş duyana büyük çığlıklar iken seni değişti zanneden insanlara karşı bakışında görüşün de duyuşunda değişir. Halbuki değişen herkesin sağır olduğu çığlıklarını açtığı gözlerindir. Sesini duyduğun o sükutta yaslandığın omuz seni anlayan seni sen olarak gören ve tanıyandır. Arayışların en zorudur ne aradığını bilmeden düştüğün o kuyudan çıkamayıp her geçen gün daha derine çakılmak. Ama aradığın çıkışı özünde bulanda var bir gönüldaştada. Hayatın deminden bir parça saklayan kitapta okurken ne çok farkındalık, yansıma buluyor insan. İç huzura ulaştıran, kısa ama bir cümlede bir çok anlam taşıyan bu güzel kitabı okuyun okutun Hilmi başının tacı yapmadan yol yürümeye çalışan insanlar ilerleyen süreçlerde boyunlarını bükmek zorunda kalabiliyor. Saf ve pürüzsüz hakikat, insanı anlık acılar ile yoğuruyor. İstikamet hakiki bir değer uğruna yürünen yoldur.
Kulak ver Sükutuma
Kulak ver SükutumaMetehan Baltacı · Bengisu Yayınları · 202325 okunma
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.