Bu hayatta hiçbir şey görmemeyi, hiçbir şeye doymamayı dilerdim, her şeyi vaktinde yaşayıp, vaktinde görmeyi dilerdim... Ama artık olan oldu, yaşanan yaşandı geri dönüşü yok. Bazı engellerle erken karşılaştım ama aştım, bazı zorluklar kendimden büyük geldi ama onları da aştım. Hayatta bazı şeyler sana verilir, şanslı olduğunu düşünürsün, bazılarıysa senden alınır şanssız olduğunu düşünürsün, önüne geçemezsin. Oluruna bırakmaktan öteye gidemezsin, çünkü kaderini asla kendin çizemezsin... Yüreğimi bazen bir odaya sığdıramıyorum, bazen de çok güçsüz hissediyorum, dipteyim sanıyorum ama zorlukları yıkıp geçtiğimde ve o zorluklardan dimdik çıktığımda arkamda kimsenin olmasına gerek yok ben kendime yeterim diyorum ve kendimle gurur duyuyorum.
"Eşyayı dahi incitme" diyen medeniyetin mensuplarıyız. Su içtikleri bardağı öpen Mevlevileri düşünün. Ormana girerken, genç ağaçları korkutmamak için baltanın sapını bezle saran Tahtacıları. Şimdi ise birbirlerinin küçük bir hatasını bekleyen ne çok insan var.
Franz Kafka en yakın arkadaşı Max Brood'la tatsız bir olay yaşadıktan sonra şu vurucu cümleyi kuruyor: "Beni üzecek gücü sana verdiğim için kendimden özür dilerim."