Namaz Terk Etmek
Gerçekten namazı terk eden kimse onun farz olduğunu inkar ediyorsa bütün ulemanın icmaı ile dinden çıkar. Yalnız yeni müslüman olup da henüz namazın farz olduğunu öğrenecek kadar bir zaman müslümanlar arasında bulunamayan kimse mazur sayılır. Farz olduğunu itikad etmekle beraber tembelliğinden kılmıyorsa mesele ulema arasında ihtilaflıdır. İmam Malik ile Şafii ve diğer birçok ulemaya göre kafir değil fasık olur tevbekar olması istenir. Şayet tevbe etmezse hadd-i şer'isi tatbik edilir ki, bu da kılıçla öldürmektir. Seleften bir cemaate göre namazı terk eden alelıtlak kafir olur. Bu kavil Hz. Ali'den r.a rivayet edilmiştir. İmam Ahmed b. Hanbel'den gelen iki rivayetten biri bu olduğu gibi Abdullah b. Mübarek ile İshak b. Rahuye'nin ve diğer bazı zevatın mezhebi de budur. İmam Ebu Hanife ve Kufe uleması ve Şafiilerden Müzeni'ye göre kafir olmaz.. Cezası da ölüm değil tazir ve namaz kılıncaya kadar hapisdir.
Sayfa 153 - 1.ciltKitabı okudu
Hz. Ali'den naklen, Resulullah (saa) şöyle buyurdu: (Râhimallâhu Aliyyen, Allâhummâ edir'ül hak me'ahü haysü dâr) Meali: "Allah, Ali'yi rahmet etsin. Allahım, o hangi tarafa yönelirse yönelsin hakkı beraberinde kıl" Kaynak: 1) Sahih-i Tirmizi c.5, s.633, Hadis No: 3714 2) el-Hakim'in "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s.124 Hakim dedi ki: Bu hadis Müslim'in şartlarına göre sahihtir. 3) İbn-i Asakir eş-Şafii’nin “Tarih-i Dimaşk” c.3, s.117, Hadis No: 1159-1160 4) el-Müttaki el-Hindi'nin "Kenz'ul Ummal" c.5, s.62 ve “Müntehab’ul Kenz” c.5, s.62, Meymeniye Mısır Bas. 5) İbn-i Ebil Hadit’in “Şerhu Nehc’ül Belağa” c.10, s.270, Muhammed Ebul Fadl Tahkiki Mısır Bas. 6) En-Nebehani’nin “Feth’ül Kebir” c.2, s.131 7) İbn-i Esir’in “Cami’ül Usul” c.9, s.420 8) el-Hamvini’nin “Feraid’üs Simtayn” c.1, s.176 9) el-Bakilani’nin “el-İnsaf” s.58 –Kahire Bas. 10) ez-Zehebi’nin “Tarih’ül İslam” c.2, s.198- Mısır bas. 11) el-Mübidi’nin “Şerh Divan Emirül Müminin” s.180 12) Menakıb-ı Hüvarezmi el-Hanefi s.104 13) el-Beyhaki'nin "el-Mehasin vel-Müsavi" s.41- Beyrut Bas. 14) Ubeydullah el-Hanefi’nin “Ercah’ül Metalib” s.599- Lahur Bas. 15) Abdullah eş-Şafii’nin “el-Menakib” s.28 16) et-Tüsteri’nin “İhkak’ul Hak” c.5, s.626 17) el-Bahrani’nin “Gayet’ül Meram” Bab: 45, s.539 18) Münteheb Fedail'ün Nebi ve Ehli Beytihi s.142 19) es-Seyyid Murtada Hüseyni'nin "Fedail'ül Hamse min es-Sıhah es-Sitte" c.2, s.108 20) el-Bedhaşi’nin “Miftah’ün Neca”
Reklam
"Seni uyaran kimseyle dostluk kurmaya bak, çünkü o seni tehlikelerden korur ve sana yol gösterir." - Hz.Ali(r.a)
Zeyd bin Erkam diyor ki: Hz.Ali (r.a), Yemen'de vali iken üç kişi yanına gelmiş ve aynı temizlik süresi içinde bir kadınla cinsel ilişki kurduklarını arzetmişlerdir. Bu ilişkiden doğan çocuğun kime ait olacağı hususunda anlaşmazlığa düştüklerini beyan etmişlerdir. Hz.Ali, bunların ikisini bir tarafta ayırarak kendilerine hitaben: "Bu çocuğun
İbn-i Abbâs Hazretleri’nden şöyle nakledilir: “Hz. Ali bir gece bir miktar arpa karşılığında bir hurmalığı suladı. Sabah olunca ücreti olan arpayı alarak evine geldi. Getirdiği arpanın üçte birini öğütüp «Hazîra» denilen bir yemek yaptılar. Yemek pişince bir yoksul geldi ve yemek istedi. Onlar da pişen yemeği olduğu gibi yoksula verdiler. Sonra
(Lütfi Bergen'den Alıntı:)
Horasan Erenleri Hz.Ali'nin fütüvvetine bağlanınca onu askerî toplum olma özellikleriyle birleştirip yeni bir şekle soktular. Anadolu seçildi. Bunun sebebi Rûm suresinde Roma'nın Müslüman bir toplum tarafından yıkılacağına dair beyan idi. Türkler Mısır-Anadolu hattında epeyce kaldı ve "Mısır Türkiyesi" "kurdu. Fakat asıl
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.