HZ . ALİ (RA) diyor ki;
Fatima'ya bakınca derdimi unutuyorum . Sende gelsen derdimi unuttursan iyi olmaz mı ...?
Arızalı vicdan
Arızalı vicdan: Arızalı vicdan sahiplerini iyileştirmek zordur ama imkânsız değildir. Arızalı vicdan ara ara iyileşme emaresi gösterebilir. Lâkin menfi ve kötü olan halleri iyilerden daha fazladır. Arızalı vicdan sahiplerine hayra vesile olabilecek iyi bir el lazım! Misal vermek gerekirse; Hz.Ömer [ra] cahiliyye döneminde arızalı bir vicdan sahibiydi. Hatırlarsanız Kureyş Kabileleri'nin toplanıp istişâre ettikleri yer olan Dar-ün Nedve'den çıkan karar ile Allah Resulü'nü [sav] öldürmeye gidiyordu. Lâkin ne oldu? Hayırlı bir el, Ömer Bin Hattab'ı Dâr-ül Erkam'a gitmeden kardeşi Fatıma Bint-i Hattab'ın evine yönlendirdi. Hz.Ömer, kız kardeşi ve eniştesi Said Bin Zeyd'in müslüman olduklarını öğrenince, Said Bin Zeyd'i dövmeye başladı. Kocasını korumaya çalışan Hz.Fatıma, Ömer'den tokat darbesi alınca dudağı patladı, kanadı. Hz.Fatıma annemizin dudağından akan kan, Ömer Bin Hattab'ın [ra] vicdanını ta'mir etti. Ömer Bin Hattab [ra] yumuşadı, bulunduğu yerde oturdu. Eniştesi ve kardeşi Fatıma'ın okudukları Kur'an mushaflarını istedi, kendisine okumalarını rica etti, okudular, vicdanındaki perdeler tek tek kalktı. Göründüğü üzere hikmetli bir üslub, yeri ve zamanı gözetilerek yapılabilecek bir tebliğ ve irşad, kişinin vicdanını harekete geçirecek bir da'vetci Allah'ın izniyle arızalı vicdanı giderecek ve o vicdanı vicdanı işler bir hâle getirecektir.
Arızalı vicdan: "Zulüm bizdense, ben hiç oralı bile olmam" fikrini taşır.
[12 Aralık 2020~27 Rebi-ül Ahir 1442]
“Kalbiniz üç şeyin evi olsun.İmânın, ümidin, aşkın.”
Hz.Ali (ra)
Sayfa 332Kitabı okudu
Hz. Ali (ra) "Yoğun bir koşuşturmanın ardından eve gelip Fâtıma'nın yüzüne baktığımda bütün gam ve üzüntülerim yok olup gidiyordu." der.
Sayfa 78
Ben aşkın tefsiri isem, sende mealisin ya Fatıma.
HZ.ALİ ( RA)...
Said B. Zeyd (ra)
https://1000kitap.com/kitap/peygamberin-s-a-v-genc-arkadaslari-mekke-gencleri--267192
Babası Zeyd b. Amr b. Nufeyl, Hz. İbrahim(as)'in dini üzere Hanifi idi, putlara hiç secde etmemişti. Putlar ve putlara tapanlarla ilgili ileri geri konuşunca Mekkeliler onu oradan yasakladılar. Zeyd Yahudilik ve hıristiyanlığı araştırdı, ancak tahrif edildiğini görüp vazgeçti. Yeryüzünde Hz. İbrahim Peygamber'in dinini ararken denk geldiği bir rahip ona: "Sen bugün artık olmayan bir dini arıyorsun. Fakat aradığın şey burada değildir. Sen memleketine geri dön. Aradığın şey yakında gelecektir. Eğer onun zamanına yetişirsen ondan ayrılma" dedi. Zeyd bundan sonra Mekke'ye doğru yola çıktı. Zeyd yoldayken Peygamberimiz(sav)'e peygamberlik vazifesi gönderildi. Ancak Zeyd yolda öldürüldü. Son nefesinde ise şöyle dua etti: "Ya Rabbi beni bu hayırlı şeyden mahrum ettiysen oğlum Said'i ondan mahrum etme." Peygamberimiz Zeyd için; "o tek başına özel bir ümmettir." buyurmuştur.
Said Bin Zeyd bir babanın kabul olmuş duasıydı. Babasından aldığı terbiye doğrultusunda cahiliye devri'nin bütün aşırılıklarından uzak durmuştu. Müslüman olduğunda en çok 20 yaşındaydı. Hz Ömer'in kız kardeşi Fatıma Binti Hattab ile evliydi.
Şam fethedilirken en ön saflarda savaştı. Fetihten sonra Şam'a vali olarak görevlendirildi. Şam'ın ilk Müslüman valisi Said b. Zeyd'tir. Cennetle müjdelenen on sahabiden biridir.