.
Hz. Fatıma (ra) evlenme zamanı yaklaşıp düğün hazırlığı yapıldığı bir sırada, Sevgili Peygamberimizin (sav) huzuruna çıkıp şöyle dedi:
"Babacığım herkesin kızlarının mihri altın ve gümüşle takdir ediliyor. Benim mihrim de böyle olursa seninle diğer insanlar arasında ne fark olur? Ben öyle arzu ediyorum ki, benim mihrim, yarın huzuru ilahide senin ümmetlerinin affı olarak kabul edilsin de, bir dünyalık olmasın."
.
Sayfa 30Kitabı okudu
Babasına mecnun, sihirbaz, kahin denen Hz. Fatıma (ra) da namazla ayakta kalabilmişti.
Sayfa 41Kitabı okudu
HZ. FÂTIMA (RA) VALİDEMİZ :)
O zaten ümmü bihal/babasının annesi ve binti ebihal/babasının kızı olarak anılacak...
"Bir genç kızın ahlaktan ve namustan daha büyük çeyizi olamaz."
(Hz. Fatıma ra.)
"Bir keresinde, "Benden bir parçadır o. Onu üzen beni de üzmüş sayılır." dediği sevgili kızı Fatıma(ra), hem eşi Hz. Ali'nin, hem de kendisinin değirmende un öğütmekten ve ev işleri yapmaktan omuzlarına ve kollarına ağrı girdiğini ve ellerinin kabardığını söylemiş ve; "Ne olur Sevgili Babacığım (harpte alınan esirlerden birini) bize yardımcı olarak versen!" demişti. Narin ve zarif Fatıma'nın hiçbir isteğini o ana kadar geri çevirmemişti; ona öylesine sevgi ve şefkat besliyordu. Onun bu isteği şüphe yok ki yüreğini sızlatmıştı. Ama Suffa Ehline verdiği önem nedeniyle, "Vallahi kızım! Ben Suffa Ehlinin karınlarını doyuracak bir dilim ekmek bulmaya çalışırken, size yardımcı veremem!" demişti. Ardından da üzüntülerini gidermek için, "Kızım, ama size hizmetçiden daha hayırlı bir şey tavsiye edeyim: Yatmadan önce 33 kere Subhanallah, 33 kere Elhamdülillah ve 33 kere de Allahu Ekber deyin, öyle yatın!" buyurmuştu."
Sayfa 390Kitabı okudu
