Kenan bölgesinde (Arabistan'ın kuzey sahası) bereket ile ilgili olarak, tabiatın gidişini idare eden ilâhlara insanlar kurban edilirdi. Tanrının hiddetini yatıştırmak için, Câhiliyye Araplarınca en kıymetli evlât olan, erkek çocuk takdim olunurdu. Bu insan kurbanının izleri Sâmi menşeli olan «semavi» dinlerde de devam etmiştir. Hz. İsa'nın insanlığı kurtarmak için, kendisini feda ettiği telâkkisi gibi. Bizzat İsa «Son Yemek»inde ekmeği kendi vücuduna, şarabı kendi kanına benzetmiştir ki, o kan insanlığın selâmeti uğruna dökülecektir. İslâmiyette kutlanan «Kurban bayramı» dolayısiyle anlatılan Hz. İbrahim'in oğlu İsmail'i kurban etme teşebbüsü hikâyesi mâlumdur. İnsan kurbanı âdeti Uzak-doğuda da vardı. Çin kaynakları Kore kavimlerinden Fu-yü'ların böyle bir geleneği olduğunu kaydederler. Bazı Moğol kavimlerinde ve Çin'de de bu âdetin bulunduğuna dair işaretler mevcuttur.
Sayfa 50 - Kültür Bakanlığı YayınlarıKitabı okudu
Yılda bir kez kutladığımız Miraç Kandilinin Hz. Muhammet'in ağzından hikâyesi: Verilen Burak'a binip Beyt-ül-Mukaddis'e geldim. Onu, önceki peygamberlerin bağladığı halkaya bağladım. Sonra mescide girip orada iki rekât namaz kıldım. Sonra çıktım. Hz. Cebrail bana bir kap şarap, bir kap süt verdi. Ben sütü seçtim. Cebril, yaratılışa
Sayfa 90
Reklam
Hz. İsa ile Günahkar Hikayesi
Allah'tan korkan günahkar, riyakar abitten çok daha hayırlıdır.
Hz. İsa'ya sorarlar: "Allah'ın bana gazap etmemesi için ne yapmam gerekiyor?" "Sen de kimseye gazap etme" yanıtını verir. İnsan ancak kendi hiç günah işlemediyse birini yargılama hakkı vardır, gibi bir anlama gelen "taşlama" hikâyesi (Mecdelli Meryem'in hikâyesi) nasıl da elimizi kolumuzu bağlar ve kendi günahkârlığımızı görmezden gelip bir başkasına söz etme hakkımızın olmadığını ve kendi acziyetimizi zarifçe, bilgece nasıl da yüzümüze vurur...
Sayfa 254 - Mona KitapKitabı okudu
( Nuh’un büyükbabası Enok ) _Meleklerin Düşüşü ve Masonluk_ _İnsanoğulları çoğalınca, güzel ve alımlı kızları oldu. Melekler, göklerin çocukları onları görüp şehvet hissettiler. Birbirlerine dediler ki: “Gelin insanların arasından kendimize eşler seçelim ve onlardan çocuklarımız olsun.” Liderleri Semyaza onlara dedi ki: “büyük bir günahın cezasını
_Benim ülkem Dünya’dır. Tüm insanlar benim kardeşimdir. İyiyi ve doğruyu yapmak benim dinimdir. _Her türlü yanlışa karşı en amansız silah Akıl’dır. Bugüne kadar başka bir silah kullanmadım, bundan sonra da kullanmayacağım. _Mantığı kullanmayı reddeden birisiyle tartışmak, ölüye ilaç vermeye çalışmak gibidir. _İktidar halktan korkarsa bu
Reklam
_İnkarcılar kızgın fırına atılmış saman gibi yanacaklar. İnananlar ise ahırdan salınmış buzağılar gibi sevinçle sıçrayacak. _Davutoğlu Süleyman’ın özdeyişleri_ _Akılsızlarara, ahmaklıklarına uygun karşılık ver. Yoksa kendilerini bilge sanırlar. _Akılsızlar ne zamana dek bilgiden nefret edecek? _İyilerin peşinden gidin. Hırsızın katilin
_İslam = Arapçılıktır. Asimilasyonla inananı araplaştırır. Her müslüman halk, araplaşmaya mahkumdur. Kuran’ın kendisi, Araplar için Arapça olduğunu söyler.(Şura 7) İnsanın tüm yaşantısı, giyimi, yemesi, içmesi, gezmesi, eğlenmesi, sevmesi, düşünmesi ve inanması “çöl bedevîlerinin kabile kanunu” ölçütlerine göre ayarlanmaktadır. İslamlaşarak milli
Hazreti Yakup'un on iki oğlu vardı. Hz. İsa 'nın on iki havarisi. Kuran'ın on ikinci suresinde hikayesi anlatılan Hz. Yusuf, on iki kardeşten biriydi. Yahudiler on iki somun ekmek koyardı masalarına. On iki aslan beklerdi Hz Süleyman'ın tahtını. Altı adımda çıkılırdı o koltuğa ve her çıkışın bir inişi olduğuna göre altı adım daha demekti bu, ki toplam on iki ederdi. On iki temel inanış hüküm sürerdi Hint diyarında. On iki imam derdi Şiiler, Hz Muhammed'in peşi sıra gelirdi Hazreti Meryem 'in tadında on iki yıldız vardı.
Kuran' ın belirtmediği ve Kuran ile çelişen Hz. İsa' nın gelişi hikayesi, yüzlerce sahte İsa' nın çıkışına yol açmıştır. Sahte Mehdi enflasyonu gibi, sahte İsa enflasyonu da yaşanmıştır.
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
Mevlidin ortaya çıkış hikâyesi
O yıllarda Şam dolaylarından Arap bir mehdi/Mesih habercisi çıkagelir. Bursa Ulu Camii'nde Bakara Suresinin sonunda geçen "bizim resullerimiz arasında bir fark yoktur" mealindeki ayeti tefsir etmeye başlar. Arap vaizin söyledikleri çok iddialıdır. İlgili ayete dayanarak Efendimiz (s.a.v) ile diğer peygamberler arasında hiçbir fark olmadığını, hatta "babasız doğma" noktasında Hz. İsa efendimizin, Peygamberimizden üstün olduğunu anlatır. Oldukça etkili konuşan bu Arap vaizin konuşmaları, camideki cemaat üzerinde oldukça tesirli olur. O gün, Bursa Ulu Camii'nde bu vaazı dinleyen Süleyman Çelebi'nin canı bu işe çok sıkılır ve "Allah adın zikredelim evvela / vacip oldur cümle işte her kula" beytiyle başlayan muhteşem eserini kaleme almaya başlar. Eser bittiğinde o kadar beğenilir ki, derhal bestelenir ve tüm Osmanlı ülkesinde her vesile ile okunmaya başlar. Zamanla bu okumalar, "Mevlid meclisi" ismini alarak kendi içerisinde başlı başına bir ritüele dönüşür. Bugün dahi Kazan'dan Kerkük'e, Saraybosna'dan Üsküp'e değin İslam coğrafyasının pek çok noktasında bu şahane eser okunmaktadır. Süleyman Çelebi, yazılma gerekçesini de hesaba katarak, eser boyunca bize demektedir ki "behey mehdi/Mesih bekleyen, bu bekleyişle ömür çürüten, bu bekleyişle robotlaşan şaşkın! Kurtuluşa bir vesile mi arıyorsun? O halde kurtuluşunun Hakikat-i Muhammediye"de olduğunu bil. Mehdi/Mesih bekleyeceğine, asıl kurtuluş vesilesi olan Efendimiz (s.a.v)'in eteğine yapış. Kurtuluş mu arıyorsun? Kurtuluş Kuran'dır, kurtuluş sünnete ittiba etmektir."
Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Aaah ah!
Yazmayı Planladığı Hikâye Ve Romanların Listesi Aşağıdaki romanların ve hikâyelerin tafsilatını deftere geçireceğim: YALNIZ ADAMIN SEYAHATİ Roman, iki kısım, Almanya'da yazılacak. "Zehirli gazlar" TOKAT Roman, Türkiye'de yazılacak. Frank Thiess'ın (Die Verdammten) romanı okunacak. Bundan maada (Atala) ve Byron
Sayfa 105 - YKY - 28. BaskıKitabı okudu
İlk defa bütün insanlığa hitap, daha doğrusu insanlık fikri Musa’yla ortaya çıkıyor. Gidiyor Firavun’a, diyor ki: “Allah var, kabul etmen lazım.” O da diyor ki: “Git oradan, Tanrı benim, ne oluyor sana” ve kovuyor. Hikâyesi uzun. Hz. İsa ve nihayet Hz. Muhammed’de yaygınlaştırılan, geliştirilen fikir, bütün insanlığa yayma olayı. Bugün insan hakları dediğimiz, insanın vazgeçilmez hakları ve ödevleri olma fikri ilk defa dinle ortaya çıkıyor.
Uğursuz 13 rakamının hikâyesi
Başta Amerika olmak üzere Hıristiyan dünyada uğursuzlukla özdeşleştirilen en yaygın bâtıl inanç 13 rakamına ilişkindir. Bu inanç, Hz. İsa ile havarileri arasında yaşanan me’şum olaya dayanır. Hz. İsa Roma askerleri tarafından arandığı günlerde 12 havarisiyle birliktedir. Toplam 13 kişidirler. Havarilerden birisi (Yehuda İşkoryat) Romalılarla anlaşarak Hz. İsa’yı ele verir. 13. kişi ihanet etmiştir. Hz. İsa yakalanır ve çarmıha gerilir. 13 rakamının uğursuz olduğu inancı bu olaya dayanır.
Mevlid'in Çıkış Hikayesi
O yıllarda Şam dolaylarından Arap bir mehdi/Mesih habercisi çıkagelir. Bursa Ulu Camii'nde Bakara Suresinin sonunda geçen "bizim resullerimiz arasında bir fark yoktur" mealindeki ayeti tefsir etmeye başlar. Arap vaizin söyledikleri çok iddialıdır. İlgili ayete dayanarak Efendimiz (s.a.v) ile diğer peygamberler arasında hiçbir fark olmadığını, hatta "babasız doğma" noktasında Hz. İsa efendimizin, Peygamberimizden üstün olduğunu anlatır. Oldukça etkili konuşan bu Arap vaizin konuşmaları, camideki cemaat üzerinde oldukça tesirli olur. O gün, Bursa Ulu Camii'nde bu vaazı dinleyen Süleyman Çelebi'nin canı bu işe çok sıkılır ve "Allah adın zikredelim evvela / vacip oldur cümle işte her kula" beytiyle başlayan muhteşem eserini kaleme almaya başlar. Eser bittiğinde o kadar beğenilir ki, derhal bestelenir ve tüm Osmanlı ülkesinde her vesile ile okunmaya başlar. Zamanla bu okumalar, "Mevlid meclisi" ismini alarak kendi içerisinde başlı başına bir ritüele dönüşür. Bugün dahi Kazan'dan Kerkük'e, Saraybosna'dan Üsküp'e değin İslam coğrafyasının pek çok noktasında bu şahane eser okunmaktadır. Süleyman Çelebi, yazılma gerekçesini de hesaba katarak, eser boyunca bize demektedir ki "behey mehdi/Mesih bekleyen, bu bekleyişle ömür çürüten, bu bekleyişle robotlaşan şaşkın! Kurtuluşa bir vesile mi arıyorsun? O halde kurtuluşunun Hakikat-i Muhammediye"de olduğunu bil. Mehdi/Mesih bekleyeceğine, asıl kurtuluş vesilesi olan Efendimiz (s.a.v)'in eteğine yapış. Kurtuluş mu arıyorsun? Kurtuluş Kuran'dır, kurtuluş sünnete ittiba etmektir."
Sayfa 125 - Profil Kitap / 2017Kitabı okudu
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.