Muhyiddin (dini ihya eden)
Buna göre şeyh, başlangıcı itibariyle İsevi, nihayeti itibariyle Muhammedi bir yol izlemiştir. Şeyh ile adı onlar arasında ise hatemlik (sonluk) ve Allah'ın dinini ihya etmek bakımından belirgin bir ilişki vardır. Bu yüzden şeyh'in Muhammedi hilafetin kemal minberine yükseldiği sırada Mekke'de gerçekleştirdiği büyük müşahedede Resulullah'ın (s.a.v) İsa'ya (a.s) hitaben şöyle dediğini görüyoruz: "Buyani şeyh- senin benzerin, oğlun ve dostundur. Onun için benim önümde ılgın ağacından bir minber yap." Bilindiği gibi Hz. Mesih, ahir zamanda Deccal'i öldürecektir (Şeyh'in bu öldürmeyi müşahede edişi ile ilgili olarak bkz. "Letaifu'l esrar" adlı kitap. Burada İsa ile birlikte kâtip semasında ikindi namazı üzerine konuşur (s.169) ) Onun durumu berzaha ilişkin bir vakıada şeyh için gerçekleşir. Münezele (karşılıklı iniş) kavramının anlamını açıklarken buna işaret eder (III:526): "… Bu keşfi tattım. Allah tarafından, onun Deccali öldürmesini, yanımda olan Resulullah'ın (s.a.v) huzurunda gördüm. Bundan dolayı Allah'ın kullarına rahmeti yayma kapısı önümde açıldı. Anladım ki Onun rahmeti her şeyi kuşatmıştır. Dolayısıyla Onun hükmünün de her yerde geçerli olması kaçınılmazdır." Yüce Allah iki hatemle (Hz. İsa ve Hz. Muhammed-salât ve selam üzerlerine olsun-) dini ihya ettiği gibi, şeyh'le de Muhammedi millette ihsan makamını ihya etmiştir. Bu yüzden kendisine Muhyiddin (dini ihya eden) denilmiştir.
Muhyiddin İbn Arabi
Muhyiddin İbn Arabi
Macron'a en büyük dersini, müslüman olan bir Fransız verdi. Macron ve onun gibiler, İslam'a savaş açmakla, hayatlarının en büyük hatalarını yaptıklarının farkında değiller. Hem uyuyan müslümanları uyandırıyorlar hem de milyonlarca Avrupa'lının İslam'la tanışmasına vesile oluyorlar. Allah en büyük hikmet sahibidir, öyle vesileler yaratır ki, şaşar
Reklam
MARKONA TOKAT GİBİ CEVAP:
4 yıl rehine kaldığı Mali'de İslam'ı seçerek Meryem adını alan Sophie Pétronin Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a hitaben bir mektup kaleme aldı. Fransız aktvist Sophie Petronin, Mali’nin kuzeyinde yer alan Gao bölgesinde çocuklara yardım amaçlı bir kuruluşu yönettiği sırada 2016 yılında kaçırılmıştı. Dört yıl aradan sonra özgürlüğüne
Abd Başkanı Joe Biden: “Siyonist Olman İçin Yahudi Olmana Gerek Yok
ABD Başkanı Biden Tel Aviv'deki Ben Gurion Havaalanı'na indi. Burada İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Başbakan Yair Lapid ve eski Başbakan Naftali Bennett tarafından resmi törenle karşılandı. Törende iki ülke marşlarının okunmasının ardından, Herzog, Lapid ve Biden konuşma yaptı. “ABD BAŞKANI BİDEN: “SİYONİST OLMAN İÇİN YAHUDİ
Dıhyetü’l-Kelbî Radiyallahü Anh
Hz. Dıhye, Medineliydi. Asıl ismi “Dıhye bin Halife” idi. Fakat o, “Dıhyetü’l-Kel­bî” ismiyle meşhur olmuştu. Sima olarak Ashâbın en güzel olanıydı. Cebrail Aleyhisselâm birkaç defa Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’e onun suretinde geldi. Sahabiler onu gördükleri zaman Dıhye mi, yoksa Cebrail mi olduğunu ayırt edemezlerdi. Dıhye ticaretle
Hz Peygamberin Rumlara mektubu
"Allah'ın Peygamberi Muhammed s.a.v'den, rumların başları olan Hıraklıs'a. Allah'a hamdü senâdan sonra... Seni İslâmiyete dâvet ediyorum, Müslüman ol selâmet bulursun, Müslüman olursan Allah Teâla sevabını bana ve Hz. İsa'ya îman ettiğin için iki kat verir. Eğer îman etmekten imtina edersen memleketinde ne kadar leşker (asker) varsa hepsinin günahı kadar başına günah binsin." Kral mektubu okuyunca: "Bu sünnet olan milletin reisi bu Peygamberdir" dedi. Cenabı Peygamberi iyice tahkik ettirdi, baktı ki Hz. Îsâ'nın haber verdiği peygamber. Hz. Îsâ (A.S) İncil'de: "Benden sonra Fârıklık gelecektir ona uyun ve tâbi olun" diyor. Fârıklık Ahmed Muhammed demektir. Lâkin melûn papazlar bu haberi kimseye söylemezler ve gizlerler. Sonra bu kral, Rumları bir kaleye topladı ve onlara hitaben: "Ey Rumlar! Geliniz bu Peygambere îman edelim, memleketimizi tehlikeden kurtaralım" dedi. Papazlar, kralın bu çağrısına o kadar kızdılar ki: "Vay sen ne diyorsun, çölden gelen bir mektup için biz hiç Hıristiyanlığı bırakır mıyız" diye inat ettiler. Kral, elimden krallık gider diye bilerek gâvurluğu kabul etti. Rumlar, Müslümanlarla muharebe ettiler. Ebû Hüreyre (R.A.) anlatıyor: "Yermûk muharebesinde Rumların kafası gibi kafa görmedim. Onlardan yüz binlerce baş ayaklar altında kesildi" Papazlar inat ettiler. Nihayet kesile kesile buraya kadar kaçıp geldiler. Araplar Malatya'yı, Sivas'ı, Adana'yı da aldılar. Sonunda Türkler gelip Rumların elinde bir karış yer bırakmadılar...
Reklam