"Allah'ın Peygamberi Muhammed s.a.v'den, rumların başları olan Hıraklıs'a. Allah'a hamdü senâdan sonra... Seni İslâmiyete dâvet ediyorum, Müslüman ol selâmet bulursun, Müslüman olursan Allah Teâla sevabını bana ve Hz. İsa'ya îman ettiğin için iki kat verir. Eğer îman etmekten imtina edersen memleketinde ne kadar leşker (asker) varsa hepsinin günahı kadar başına günah binsin."
Kral mektubu okuyunca: "Bu sünnet olan milletin reisi bu Peygamberdir" dedi. Cenabı Peygamberi iyice tahkik ettirdi, baktı ki Hz. Îsâ'nın haber verdiği peygamber. Hz. Îsâ (A.S) İncil'de: "Benden sonra Fârıklık gelecektir ona uyun ve tâbi olun" diyor. Fârıklık Ahmed Muhammed demektir. Lâkin melûn papazlar bu haberi kimseye söylemezler ve gizlerler. Sonra bu kral, Rumları bir kaleye topladı ve onlara hitaben: "Ey Rumlar! Geliniz bu Peygambere îman edelim, memleketimizi tehlikeden kurtaralım" dedi. Papazlar, kralın bu çağrısına o kadar kızdılar ki: "Vay sen ne diyorsun, çölden gelen bir mektup için biz hiç Hıristiyanlığı bırakır mıyız" diye inat ettiler. Kral, elimden krallık gider diye bilerek gâvurluğu kabul etti. Rumlar, Müslümanlarla muharebe ettiler. Ebû Hüreyre (R.A.) anlatıyor: "Yermûk muharebesinde Rumların kafası gibi kafa görmedim. Onlardan yüz binlerce baş ayaklar altında kesildi" Papazlar inat ettiler. Nihayet kesile kesile buraya kadar kaçıp geldiler. Araplar Malatya'yı, Sivas'ı, Adana'yı da aldılar. Sonunda Türkler gelip Rumların elinde bir karış yer bırakmadılar...