Büyük sufilerin ruhaniyeti, Mevlana'nın neşideleri veya Hallac'ın çilesi, Divanı, Hristiyanlar açısından ne kadar heyecan verici olursa olsun, bizler İslam'ı sadece Hallac gibiler aracılığıyla değil de, Kur'an ve Allah'ın Elçisi yoluyla tanıyabileceğimizi aklımızdan çıkarmamalıyız. Yine unutmamalıyız ki Tasavvuf, tıpkı Hz. Muhammed, Hz. Ali ve Emir Abdulkadir el-Cezairî'nin hayatında olduğu gibi, birbirinden ayrılmaz şekilde murakabeci, faal ve hatta militan bir hayatın sadece bir cephesidir.
Sayfa 68
Vecibe
dini görüş ve düşüncelerim; din, üzerine çok fazla konuşmayı sevmesemde aslında kendi kendime çok düşünüp sorguladığım bir konu. isim olarak islam dinine mensup olduğumu söyleyebilirim. allahın varlığına ve birliğine ve hz. muhammed'in onun gönderdiği son peygamber olduğunu inanıyorum. hem allahın kitabında hem de peygamberinin söyledikleri içinde herhangi bir konu üzerine aklımda ve kalbimde şüphe yok. ancak dinin şartlarını gerekliliklerini ne kadar yerine getirdiğim tartışmalı. zaman zaman namaz oruç gibi ibadetlere başlasam da bir süre sonra gevşeklik gösterip uzaklaşıyorum sonra yeniden baştan başlıyorum. bu böyle döngü olarak tekrarlayıp duruyor. dinin bir düşünce olarak ise tüm insanların özgürce ama haddini bilerek, saygılı ama sınırları aşmayan, birbirine hoşgörülü ama iyi niyetin suistimal edilmediği bir dünya için gerekliliğine inanıyorum. insanların birbirine saygı duymasını önemsemesini değer verip sevmesini en az diğer ibadetler kadar değerli olduğuna inanıyorum. sanırım bu konuda biraz tasavvuf ekolüne yakın duruyorum. sen de bilirsin mevlana ve mesnevi hayranlığımı. işte insanlığın tümünü kucaklayan kimseyi aşağılamayan herkesi bir bütünün enkli taşları olarak gören bir anlayışa sahibim.
Reklam
408 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Mantıku-t Tayr veya Makamati't Tuyûr. Aslı şiir halinde mısralar halinde yazılan bu eser daha çok birinci adıyla bilinmekte. İkinci ad ise daha manidardır,çünkü Allah'a doğru manevi yürüyüşte kat edilen manevi makam ve mertebelere işaret etmektedir ki eserin asıl konusu da zaten insanın ruhen kendisini mertebe mertebe geliştirerek manevi kemale
Mantıku't-Tayr
Mantıku't-TayrFeridüddin Attar · Sufi Kitap Yayınları · 20184,888 okunma
Üç bölüme ayrılan kitabın ilk bölümü "Kendini Bulmak" adında. Kaybolan denge ve çağdaş insan, değerler erozyonu, insanın öğrenci hâli, insanın kendine yolculuğu, tasavvufi düşüncenin imkânları, sufi dili, aşk: kâğıda yazıl(a)mayan, mûsiki yanımız, dostluğun metafiziği, yitik kimlik olarak derviş, anlam katmanları ve İki Anneden Süt Emdik bu bölümdeki yazılar. İkinci bölüm "Modern Zamanlar" adında. Bir hayat tarzı olarak moda, televizyon (ve sinema) ne yapmak istiyor, bizim aile, doğum ve ölüm arasında, Kerbela, ah...., nevruzu karşılamak, kurbanın hatırlattığı, İslam peygamberi olarak Hz. İsa ve Arap Baharı'nın gösterdiği başlıklı konular da bu bölümün yazıları. Mahmud Erol Kılıç ayetleri ve hadisleri zihinlerden hiç çıkarmadan gerçekleşecek bir yaşayış içinde şunları söylüyor: "Her gün yeni bir gündür, dolayısıyla yeni şeyler söylemeli. İnsanın iki günü eşit olmamalı, manevi bir tekâmül içinde günler geçirmeli. Doğanın yeni elbiselerle görünmesi gibi insan da diri ve taze bir kalple hayata gitmeli." Son bölüme "Anadolu'nun Ruhu" adını veren yazar, son sözünü en sağlam yerden söylüyor. Hz. Mevlana'nin zaviyesi, Yunus Emre çizgisi ve Niyazî-i Mısrinin söylediği başlıklarıyla hepimizin kafasına birer birer kendi toprağımızın nurlarını atıyor. "Anadolu'daki farklılıklar 'bütünde yer bulabiliyor. 'Birlikte çokluk' (kesret der vahdet) demişler arifler bu esasa. Yeniden birleşebiliriz." diyerek yazar aslında kitabının çağrısını da yapmış oluyor.
İşte ilim, yani Allah'ı bilmek, noktadır, hiçliktir. Benliğimizin hiçliğe kavuşmasıdır. Bu da Hz. Mevlânâ'nın ve Hz. Şems'in söylediği gibi, ancak sevgiyle, ancak aşk ile mümkündür. Bir "nokta" ile ifade edemesem bile, zamanla çoğalan bu ilmi -tasavvufu- tek cümleyle ifade etmem gerekirse, "Nefsin muhabbetle secde etmesi" derim. Secdeden kastım, alçalması, küçülmesi, kaybolması. Biz yabancıların anlayabileceği bir ifadeyle söylemem gerekirse: "Benliğimizin aşk ile hiçliğe kavuşması."
Sayfa 146Kitabı okudu
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Umre
Merhaba dostlar @ibrahimemiryaman kaleminden, “Çisil Çisil Yağmur” Öncelikle Deist ‘ne demek olduğundan başlamamız gerek .. Deizm; Deist felsefeye göre Tanrı vardır ve nihai olarak evrenin yaratılmasından sorumludur. Eş değer olarak deizm, Tanrı'nın varoluşunu her şeyin sebebi olarak ortaya koyan ve onun kusursuzluğunu (ve genellikle
Çisil Çisil Yağmur
Çisil Çisil Yağmurİbrahim Emir Yaman · Ahir Zaman Yayınları · 202216 okunma
Reklam
498 öğeden 531 ile 498 arasındakiler gösteriliyor.