Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hz. Mevlânâ'nın Hayat-ı Seniyyesi
Bildiğiniz gibi büyük, hatta büyük kelimesinin küçük geldiği bir zât-ı şerîf olan Hz. Mevlânâ, 1207 yılının 30 Eylül’ünde doğdu. Dolayısıyla 2007 yılı, doğumunun 800. yıldönümüydü. Âhirete doğumu ise 1273 yılının 17 Aralık’ı. 1973 yılı, Hz. Mevlânâ’nm âhirete doğumunun 700. yıldönümü olması münâsebetiyle, UNESCO tarafından yine “Mevlânâ Yılı” olarak ilan edilmişti. Bildiğiniz gibi BM’in kültür işlerinden sorumlu teşkilâtı UNESCO, bir milletin şahsiyetine ait olsa dahi, dünya mîrası olarak kabul edilen ve insanlığın istifâde edebileceği kıymetli şahsiyetlerin, eserlerin uluslararası düzeyde korunması, hatırlanması için onların namına yıl tahsis eder.
Sufi Kitap Yayınları
Hz. Mevlânâ'nın Hayat-ı Seniyyesi
Belh’in bir adı da “Ümmü’l-Bilâd” yani, Beldelerin Anası veya Ana Belde. Bu devletin emîri, Rükneddîn’in kızı Mümine Hatun ile Hz. Ebû Bekir sülâlesinden gelen ve Belh şehrinin önemli bir âlimi olan Hatîb Hüseyin Efendi’nin oğlu Bahâeddîn Veled evlenmişler. Yani bir prenses ile emîrin kızı Mümine Hatun ile, büyük bir âlimin oğlu ve yine büyük bir âlim olan Bahâeddîn Veled evlenmişler. 30 Eylül 1207’de bu evlilikten Muhammed Celâleddîn diye bir çocuk doğmuş.
Reklam
Hz. Mevlânâ'nın Hayat-ı Seniyyesi
İlimden kasıt, kendini bilmektir. Kendini bilmek nedir? Ona da Resûlullah cevap veriyor: "Nefsini bilen Rabbini bilir!" Rabbi öğretmekten başka ilim yoktur. Onun için fıkıh, tefsir, kıyas, kelâm,hadîs gibi bütün bu ilimlerin hepsi "alet ilimler"dir. Gâye, onları öğrenmek değildir.
Hz. Mevlânâ'nın Hayat-ı Seniyyesi
Mutluluk, insanlar kâinatın âhengine ve yaratılış sebebine ayak uydurdukları takdirde mümkündür. Kâinatla uyum içerisinde olmayan insan mutlu olamaz. Bunun için de Allah, Râd Sûresi 28. ayette, "Bilmiş olun ki kalpler ancak Allah'ı zikretmekle tatmin olur" buyuruyor.
Hz. Mevlânâ'nın Hayat-ı Seniyyesi
Allah'a kul, peygambere ümmet olma şuurunun yerleşmesine, nefsi bilmenin başlangıcı denir. Ve biz, madde âlemine mahkûm olduğumuz ve bir madde haddiyle sınırlandırılğımız için yine bu madde vâsıtası ile mânâyı tanıyabiliriz ancak. Bu maddeyi iyi tanımalıyız ki Yaratıcımızı iyi tanıyalım. Nefsin birinci hâli budur, ondan sonra daha iyilik hâlleri gelir.
Hz. Mevlânâ'nın Hayat-ı Seniyyesi
Bütün insanlar yeryüzünde Allah'ın halifesidir. diğer mahlûkata göre nasıl bir eşref-i mahlûkat olduğunu bilmek ve bunun şükrünü edâ etmek... O da nefsi binmeye girer.