Muhammed Emin Saraç
Kur'ân-ı Kerîm bizim hayat düsturumuzdur. Muamelelerimizi onun emir ve yasaklarına göre tanzim etmeli, ahlâkımızı onun emir ve tavsiyelerine göre düzene koymalıyız. Hz. Âişe (r. anhâ) vâlidemize, Peygamberimiz'in (s.a.v.) ahlâkının nasıl olduğu sorulduğunda: "Onun ahlâkı Kur'ân'dan ibaretti" buyurmuştur.
Sayfa 13 - Ensar Neşriyat
"Hakkınızı helal etmediğiniz kişinin çektiği azabı görseydiniz, hakkınızı helal ederdiniz." Hz.MUHAMMED(s.a.v)
Reklam
O dönemlerde Arap halkının düşünce dünyasına canlı, heyecanlı bir hava egemendi. Araplar o sıralarda belirgin bir din sistemine sahip değillerdi. Kendilerine, peygamber süsü veren, ancak yandaş bulamayan birçok, din sömürücüsü, sık sık halkın karşısına çıkmaktaydı. İsa zamanında Filistin’in durumu da bundan farklı değildi. Romalıların baskı ve boyunduruk altında tutup, ulusal bağımsızlıklarını ellerinden aldığı öfkeli ve için için kaynayan Yahudi halkı içinde de, gelece­ği belirtilmiş bir kurtarıcıya ilişkin eski kehanetlere dayanarak, halkın, dinsel, ulusal ve toplumsal güdülerini ve duygularını harekete geçiren birçok sahte peygamber ortaya çıkmıştı. Özellikle katı bir diyetin yanı sıra evlenmeme, kendi kendini sakatlama ve çeşitli kastlara bölünme özellikleriyle fanatikliği iyice tırmandıran Essener mezhebi bunlardan biriydi. Vaftizci Yahya ve İsa bu mezheptendiler. Vaftiz, eski Mısır dinin de tanı­dığı bir törendi. Başlangıçta kitlelerin akıllı, serinkanlı, daha devrimci buldukları ve çevresinde topladıkları Yahya, Roma valisi Herodes tarafından kargaşa çıkartıcı suçlamasıyla idam ettirildi. Onun yerini İsa aldı ve koşullar, onun yeni bir dinin yaratıcısı olmasına olanak sağladılar
Ön asya arşiv ve kütüphaneleriyle Yunan ve Roma kütüphanelerinin bu iki yerleşim yerinde oluşturulduğu tarihi kaynaklarda yer almıştır. Ayrıca ilk büyük Hıristiyan kütüphaneleri de yine Rıhada kurulmuştur. (M.Ö. 2000) Harran’da 291 Hicri yılında eski Süryani ve Kürt dilinde yazılmış kitaplarla dolu bir kütüphanenin olduğunu ve bu kütüphanenin yönetiminden sorumlu bir de kütüphanecinin olduğu şeklinde bir bilgi verilmektedir. (İbn Vahşiyye’nin el-Filahat- el-Nebatiye adlı eserde)
İlginç
Muhammed, çok küçük yaşlarda, kendi başına buyruk, bağımsız davranabilen biri olup çıkmıştı. Henüz on iki yaşındayken İrak sını­ rındaki ve Mekke’ye oldukça uzak Basra’ya gitmiş, orada, bir Hıristiyan rahibi olan Bahira’yı tanımış, ayrıca kendi memleketinde de ana tarafından akrabası olan vaftizli bir Yahudi bilgin ile ilişkiler kurmuştu. Böylece onu ilerdeki yıllarda da etkileyecek olan düşünceler ile tanışmış oluyordu. Hz. Muhammed’in Irak ve Suriye’nin kuzey kesimlerine yaptığı ticaret seyahatlerinde aylarca Rıha ve Harran kütüphanelerinde kaldığı ve oradaki Süryani ve Kürt bilginlerince ağırlandığı bilinmektedir.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.