"Meşhur Peygamberler ve fatihler arasında târih-i hayatı; Hz. Muhammed'in tarihi gibi, en ince teferruatına kadar, en sağlam şekilde kayd ve zapt olunan bir kimse gösterilemez."
Kaynak: Davenport, An Apology for Mohammed and the Koran, sh. 1.
JOHN DAVENPORT: (İngiliz bilgin)
Hz. Ömer (r.a) şöyle demiştir: "Şaka yapan hafife alınır."
Muhammed b. Münkedir (rah) anlatır: 'Bana annem derdi ki: "Oğlum! Çocuklarla şakalaşma, onlar yanında saygınlığını yitirirsin."
Saîd b. As oğluna şöyle demiştir: "Ey oğlum! Şerefli kimseyle şakalaşma, sana kızar. Düşük kimseyle de şakalaşma, hakaret eder."
Ömer b. Abdülaziz (r.a) der ki: "Allah'tan korkun ve şaka yapmaktan sakının. Çünkü o, nefret doğurur ve insanı çirkin şeylere sürükler. Kur'an'dan bahsedin, Kur'an ehliyle oturun. Bu size ağır gelirse, geçmiş büyüklerin menkıbelerinden bahsedin."
Akideyi tamamlayan ikinci önemli etken, kişinin akla yönelimidir. Burada akıl, salt akıl değildir. Ebu Cehil’in adı Amr b. Hişam iken cehaletin babası olarak adlandırıldı Peygamberimiz tarafından. Çünkü rahmani bir habere ve akideye teslim olmamıştı. Akl-ı selim değildi. Hâlbuki aklını ilahi mesajla tezyin eden İbrahim (a.s.), akl-ı selimle putları kırıp yol almıştır. Hz. Muhammed (s.a.s.), cahiliye insanına
akıllarının alabileceği kadarıyla sabırla ve sebatla mücadele ederek özellikle şahsiyetlerine hitap etmiştir. Onun için din, akıl, gönül ve kabul işid
Sevinç sevinç berrak
Ve yıldız yıldız parlak
Bir dağ pınarı
Üstünde beyaz bulutların
Ve kuytusunda bir yeşil yamacın
Aziz ruhlar sallamış beşiğini
Veda edip çocuk tazeliğiyle bulutlara
Raks eder gibi iner mermer kayalara