Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hz. Aişe radıyallahu anha diyor ki: "Hz peygamber sallallahu aleyhi ve sellem sizler gibi böyle hızlı konuşmazdı. Net ve kelimeleri birbirinden ayırarak konuşurdu. Yanında oturanlar dediklerini ezberlerdi"
Zeyd kendisi anlatıyor: Hz. Muhammed bir gün, "Bana yazılar geliyor. Ben istemiyorum ki herkes onları bilsin. O yüzden sen gel de Tevrat dili olan İbranice'yi ve İncil dili olan Süryanice'yi öğren!" dedi. Ben de teklifini kabul ettim ve öğrenmeye başladım, 17 günde öğrendim... diyor. Bu açıklama en başta Buhari'de geçiyor. Bir kere yabancı bir dili 17 günde öğrenmek imkansızdır. Gerçek şu ki, Zeyd daha önde Tevrat dilini biliyordu. İslami kesim şunu gizliyor: Zeyd Yahudi idi ve onun dili zaten İbranice'ydi. Elbette ki Araplarla birlikte yaşadığı için Arapça'da biliyordu. Müslüman hsxsflsf onun Yahudi olduğunu bilerek gizliyorlar. Çünkü adam Kur'an ayetlerini hem Ebubekir, hem de Osman zamanında kitap haline getiren kişi. Müslümanlar Zeyd Yahudidir deseler, o zaman denilir ki Kur'an ayetlerini bir araya getiren kişi bir Yahudidir. Bu yüzden bunu hep gizlemişlerdir. Yahudi olduğunu yazan, neredeyse ilk İslam tarihçilerinden olan İbni Şebbe'dir.* *İbni Şebbe, Tarihu'l Medine s.1008
Reklam
HZ.HATİCE’NİN İKİ KEFENE SARILMASI.. Hz.Hatice annemiz hastalığı şiddetlenince Allah Resulü (s.a.v)’e dönerek; -Ya Resulallah beni dinlemeni ve vasiyetimi yerine getirmeni istiyorum. Birincisi; önce sana hakkıyla hizmet edemedim,beni affetmeni istiyorum yâ Resulallah.! dedi. Allah Resulü (s.a.v); -“Hayır,asla senden hiçbir kusur görmedim,sen
112 syf.
3/10 puan verdi
Tasavvuf Notları Nedense Çok Tanıdık
-“Sufi Müslüman, mistik demektir. Önemli olan tek şey aşk dedi coşkuyla.” -Bir konuşmasını anlatıyor Schimmel önce. Bu konuşmasında yer alan şeyi önsözüne taşıyor ve tasavvufun mistisizm olduğunu hemen sayfanın başında veriyor Avrupalılara. Halbuki mistisizm kavramıyla İslam tasavvufu arasında yakından ya da uzaktan hiçbir ilişki yok. Çünkü
Tasavvuf Notları
Tasavvuf NotlarıAnnemarie Schimmel · Sufi Kitap Yayınları · 2018117 okunma
Evlilikleri sıkıntıya sokan en önemli etken, beklenti meselesidir. Ne yazık ki bugun bize hep farklı bir hayat telkin ediliyor. Telkin edilen o hayat gibi her şey dört dörtluk, televizyonlarda söylendigi gibi hep tozpembe değildir. Evlilik öyle bir ibadet ki başından sonuna kadar imtihan devam edecektir. Peygamberin o güzel hanesinde bile kavga gürültü olduysa bizim hanelerimiz problemsiz olabilir mi hiç? Mesele bu problemleri buyümeden ve hızlıca çözüme kavuşturmaktır. Hz. Ömer (ra) bir gün hanımlarıyla sıkıntı yaşıyor ve diyor ki: "Sizi Resûlullaha (sas) şikayet edeceğim. Siz Medineli kadınlara uydunuz. Bizim sözümüzü dinlememeye başladınız." Hz. Peygamber: "Ey Ömer! Peygamberin de evi böyle." diyor ve Hz. Ömer geri dönüp gidiyor. Hilafeti döneminde birisi hanımını şikayet etmek amacıyla Hz. Ômer'e geliyor. Bu sırada Hz. Ömer'in hanımı kocasına bağırmaktadır. Nebevi terbiyeyi almış Hz. Ömer ise susuyor, hanımına cevap vermiyor. Halifenin evinde bu duruma şahit olunca o zat Hz. Ömer'in kapısından gidiyor.
Geceye iç döküş
Hani diyor ya Ahmed Arif: "Ne güzel şey senden gayrısını takmamak, tanımamak." Ondan sonra Şeyh Ahmet Yasin'in ümmetin suskunluğunu sana şikayet ediyorum diyişi... Senden başka ne taraf, ne sığınak, ne de hicret edilecek yer biliyorum. Senden başka ne mahkeme, ne makam, ne de doğru biliyorum. Senden başka ne sevgili, ne özlem, ne de mutluluk biliyorum. Seni biliyorum ya. Varsın, biliyorum. İçimdeki ve dışımdaki dünyayla kuşatansın beni. Sarıp sarmalayan, her daim gözeten ve kollayansın. En çok gözyaşım, en büyük korkum, en bi' sevdiğimsin. Yol sana ulaşıyorsa güzel, sana varıyorsa... Ben sabah seni memnun ediyorsam yataktan kalkmamla, gözümdeki çapağı silmemle, camdan dışarı bakıp tefekkür etmemle... Yola düşmemle, bazen düşemememle... Kimi zaman doğruyu haykırıp öfkelenmemle, kimi zaman susup sabretmemle... Seni aramamla, bazen bir sokağın başında, bazen Üsküdar vapurunun köpükler bırakan güvertesinde, Kudüs'te Hz. Muhammed'in(S.A.V) Mirac'ında, peygamberlerin davasında, ayaklarının tozunda aramamla... Bazen de kaybetmemle, anlaşılmamış kalpte, gönül kıran sözde, gidilememiş yolda... Borsalarda, debelenişlerde, başka insanların hikayelerinde, yine seni ararken onlar bulamadı diye kaybetmemle... "Her arayan bulamaz ama bulanlar arayanlardır", biliyorum. "Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana Taşınacak suyu göster, kırılacak odunu Kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde" Rabbimsin benim. İyi ki! Yegane sırdaşım. Her daim yolum, yordamım, evim...
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.