Nuh'un Gemisi bir dağa indi.
Hz. Musa'ya Sina Dağı'nda yol gösterildi.
Hz. İsa, meşhur vaazını bir dağda verdi ve dağda yüceliklere çekildi.
Ashab-ı Kehf, bir dağ mağarasına kapandı.
Hz. Peygambere Cebrail, Nur Dağı'nda gözüktü.
Yeni insan, dağın bu anlamını ve bu macerasını bilmiyor. O, Nuh'un Gemisini Ağrı Dağı'nda ararken bir müze serüveni içindedir. Himalayaları aşarken Veda'lardan habersizdir...
Bütün peygamber kıssalarında göreceğimiz gibi mucizenin gerçekleşmesi muhatabın atacağı adıma bağlıdır. Hz. Adem' in tövbesi, Hz. Nuh'un gemisi, Hz. Yunus'un tesbihi, Hz. Musa'nın asası gibi burada da gelecek olan mucizevi yardım kulun -ne kadar küçük ve önemsiz görünürse görünsün- atacağı adıma bağlıdır. Cenab-ı Hakk, Hz. Musa'ya yapacağı yardımı başka birine yardım etme fırsatı olarak gönderir. Yani Allahu Teala Hz. Musa' ya göndereceği yardımı bir şarta bağlamıştır: "Sen onlara yardım edersen ben de sana yardım edeceğim. der âdeta... Hz. Musa'ya ikram başkasına ettiği yardim yoluyla gelir.
Sayfa 29Kitabı okudu
Modern zamanda insan, sırtında su tulumları ile sıcak bir çölde susuzluktan ölen develer gibi. İlaç, insanın baş ucunda ama şeytanın, arzuların, dünyanın süfliyatının ezdiği, enkaza çevirdiği benliğimizin ilaca uzanmaya mecali yok gibi. Gaflet ve dalalet içindeyiz. Onun için günlük olarak Kur an'la bir teşrik-i mesaimiz olmalı... Kendimizi Kur an'a açmalıyız, aklımızı, kalbimizi açmalıyız. O da bize kendisini açar. Bu kitap bizim habl-i necatımız/kurtuluş ipimiz, sefine-i Nuh'umuz; bizim için şu fitne tufanın içinde Hz. Nuh'un gemisi gibidir.
Sayfa 149 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Bu kutlu kapının levhalarının tamamı Hz. Nuh'un kendi eliyle yaptığı geminin tahtalarındandır ki, Hz. Nuh kırk gün Tufan denizi üzere yüzüp kırkıncı gün Aşure gününde:
"Denizde sayısız faydalar vardır. Ancak sen selamet istiyorsan kenarında dur. "
deyip Musul yakınında Cudi Dağı adlı yerde Nuh'un gemisi kenara düştü.
