Adalet ve Tevazu
Emevi halifelerinin büyüğü Ömer b. Abdülaziz Hazretleri, devlet başkanlığı sırasında kul hakkı ve sosyal adalet hususunda çok titiz davranırdı. Gece çalışmalarında ayrı işlere tahsis ettiği iki
Hz. Ömer (ra) şöyle demiştir: " Birbirine adâleti emretmeyen bir kavim ne kötü bir kavimdir! Birbirine emr-i maruf ve nehy-i
münker yapmayan bir kavim ne iğrenç bir kavimdir!"
ŞERİATIN BASKISI
(Hz. Ömerin Tebliği ve Keskin Adaleti)
"Hz. Ömerin Peygamberin Hükmünü Beğenmeyip (Günümüzdekiler gibi Tevil Arayan) Münafığa Cevabı ve Allahın Tasdiki"
İki adam, münakaşa ettikleri bir konuda Hz. Peygamber (sav)’e gelip aralarında hükmetmesini istediler. Hz. Peygamber de aralarında hükmetti. Hükmün aleyhinde verildiğini gören kişi, “Bizi Ömer’e gönder, o aramızda hükmetsin.” dedi. Resulullah da “Tamam, haydi ona gidin.” diye buyurdu. Hz. Ömer’in yanına vardıklarında, hüküm lehinde verilmiş olan adam “Ya Ömer! Resulullah aslında aramızda hükmünü verdi. Fakat bu arkadaşım (hüküm aleyhinde olduğu için) sana gelmemizi istedi ve Resulullah da izin verdi.” deyince, Hz. Ömer, (diğer adama da bunu doğrulattıktan sonra) “Bekleyin, şimdi aranızda hükmü vereceğim.” dedi. Gidip kılıcını alıp geldi ve Resulullah (sav)’in hükmünü kabul etmeyen adamı öldürdü. Diğer adam “beni de öldürür” korkusuyla kaçıp Resulullah (sav)’in yanına vardı. Ve Ömer’in arkadaşını öldürdüğünü, kendisinin de ancak kaçarak kurtulduğunu söyledi.
Hz. Peygamber (sav): “Ömer’in mümin bir insanı öldürmeye cüret ettiğini tahmin etmiyorum.” dedi. Bunun üzerine Allah (ﷻ) Şöyle Buyurdu:
“Hayır, hayır! Senin Rabbin hakkı için, onlar aralarında ihtilaf ettikleri meselelerde seni hakem kılıp, sonra da verdiğin hükümden ötürü içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın sana tam bir teslimiyetle bağlanmadıkça iman etmiş olmazlar.” (Nisa Suresi 65. Ayet)
(İbn Kesir, Suyutî / ed’durru’l mensur, ilgili ayetin tefsiri)
Din ile Aldatan Zalimler
Tarih boyunca halkını kandırmak isteyen kimi liderler, en kutsal değerleri bile kendi çıkarları uğruna kullanmaktan çekinmemiştir. İslam gibi adaleti, merhameti, dürüstlüğü ve halkın hakkını korumayı
Hz Ömer'in adaleti
Halife Hz Ömer, Suriye'deki valisine şöyle yazdı; bana gelirlerimizin hesabını yapabilecek bir Rumi gönder. Şüphesiz o, merkezde Yunanlılarla ilgili maliye şubesinin müdürü oldu. İslam toprağına katılan eski Bizans imparatorluğu'nda vergilerin çok hafifletildiğini, halbuki İslam toprağına katılan eski İran bölgelerinde mali mekanizma adil olduğu için bunların hemen hemen hepsinin aynı muhafaza edildiğini kaynaklar tasdik etmektedir. Halife, vergiyi tahsildarlarının, halka hiçbir zulüm yapmadıklarından emin olmak için, her sene, her bölgenin köylü temsilcilerinin Medine'ye davet ederdi.
Namuslu olmak şartıyla, bütün değerlerden istifade edildi. Halife, tarafsız, kanaatkar ve seri intikal sahip olduğu için, ahlaksızlık köksalamazdı