Genellikle peygamberler ümmetlerine, kendilerinden sonra gelecek olan peygamberden de söz ettikleri için yahudiler “Mesîh” adıyla bir peygamberin gelmesini bekliyorlardı. Hz. Îsâ gelip kendisinin beklenen peygamber olduğunu açıklayınca yahudiler onu inkâr ettiler, bekledikleri Mesîh’in başka niteliklere sahip ve kendilerine mahsus bir peygamber
Doğum ve ölüm arasında geçen bir ömrün sahibi insanın ne kadar muâmelatı varsa bunlara İslâmî hükümler getirilmiştir.
Sayfa 61 - Sufi KitapKitabı okudu
Reklam
Heşt Bihişt
Osmanlı Türkçesi’nde tezkiretü’ş-şuarâ türü, Sehî Bey’in 945 (1538) yılında tamamladığı bu eserle başlar. Tezkire-i Sehî olarak da bilinen Heşt Bihişt bir önsöz, her birine “bihişt” (cennet) adı verilen sekiz tabaka ile bir hâtimeden meydana gelmiştir. Sehî’nin önsözünde bizzat belirttiği üzere eser Abdurrahman-ı Câmî’nin sekiz ravzaya ayrılmış
Yakub(a.s) İshak(a.s)'ın oğlu idi.Lakabı,İsrail'di.İsrail"Allah'ın kulu"demekti.Doğumu ve peygamberliği önceden müjdelenendi. not:Yâkub peygamberin diğer adı ya da lakabı olan İsrâil, Tevrat’ta ve Kur’an’da Yâkub soyunu (Bene Yisrael / Benî İsrâîl) ifade edecek şekilde kullanılmaktadır. Arapça Benî İsrâîl (İsrâiloğulları), Hz. Muhammed döne- minde iyi bilinen bir adlandırma olmakla birlikte, Kur’an öncesi dönem- de Kuzey Arabistan’da İsrâîl kelimesine rastlanmadığı, sadece Güney Ara- bistan’daki kitâbelerde geçtiği tespit edilmiştir. Bu adlandırmanın İslâm öncesi hiçbir otantik şiirde yer almadığına işaret eden Goitein’a göre bu durum, Hz. Muhammed’in, önceki monoteist dinlere yönelik aslî bilgiye sahip olduğunu göstermektedir.Bu aslî bilgi, Hz. Muhammed’i “ümmî elçi” (en-nebî el-ümmî) şeklinde vasıflandıran Kur’an’a göre vahiy kaynak- lı olmaktadır. İsrâîl kelimesinin mânası ile ilgili olarak tefsirlerde yer alan yaygın açıkla- ma, bunun İbrânîce’de ‘abdullah (Allah’ın kulu) anlamına geldiği şeklindedir.
Sayfa 121
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Muhtasar Sîretü İbn Hişam Hakkında..
"Siretü İbni Hişam" diye meşhur olan siyer kitabı aslında ibn İshak'ın yazdığı eserin iki rivayetinden biridir. İbn İshak'ın kitabı bize tam metin olarak İbn Hişam rivayetiyle ulaştığı için "Sîretü İbn Hişam" diye meşhur olmuş. Benim "Siretü İbni Hişam" ismiyle ilk karşılaşmam Said Havva'nın kitabında
Hz. Peygamber’in Hayatı
Hz. Peygamber’in Hayatıİbn-i Hişam · Ketebe Yayınları · 2021106 okunma
Üç bölüme ayrılan kitabın ilk bölümü "Kendini Bulmak" adında. Kaybolan denge ve çağdaş insan, değerler erozyonu, insanın öğrenci hâli, insanın kendine yolculuğu, tasavvufi düşüncenin imkânları, sufi dili, aşk: kâğıda yazıl(a)mayan, mûsiki yanımız, dostluğun metafiziği, yitik kimlik olarak derviş, anlam katmanları ve İki Anneden Süt Emdik bu bölümdeki yazılar. İkinci bölüm "Modern Zamanlar" adında. Bir hayat tarzı olarak moda, televizyon (ve sinema) ne yapmak istiyor, bizim aile, doğum ve ölüm arasında, Kerbela, ah...., nevruzu karşılamak, kurbanın hatırlattığı, İslam peygamberi olarak Hz. İsa ve Arap Baharı'nın gösterdiği başlıklı konular da bu bölümün yazıları. Mahmud Erol Kılıç ayetleri ve hadisleri zihinlerden hiç çıkarmadan gerçekleşecek bir yaşayış içinde şunları söylüyor: "Her gün yeni bir gündür, dolayısıyla yeni şeyler söylemeli. İnsanın iki günü eşit olmamalı, manevi bir tekâmül içinde günler geçirmeli. Doğanın yeni elbiselerle görünmesi gibi insan da diri ve taze bir kalple hayata gitmeli." Son bölüme "Anadolu'nun Ruhu" adını veren yazar, son sözünü en sağlam yerden söylüyor. Hz. Mevlana'nin zaviyesi, Yunus Emre çizgisi ve Niyazî-i Mısrinin söylediği başlıklarıyla hepimizin kafasına birer birer kendi toprağımızın nurlarını atıyor. "Anadolu'daki farklılıklar 'bütünde yer bulabiliyor. 'Birlikte çokluk' (kesret der vahdet) demişler arifler bu esasa. Yeniden birleşebiliriz." diyerek yazar aslında kitabının çağrısını da yapmış oluyor.
Reklam
185 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.