Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hepinize! .. İşte ölüyorum. Kimseyi suçlamayın bundan ötürü. Hele dedikodudan, unutmayın ki, merhum nefret ederdi.
Evrende gözlemlenebilen 100 milyarın üzerinde galaksi, 300 milyarın üzerinde gezegen var, tabii ki tanımlanabilen bu kadar, yani dünyadaki kum taneleri kadar gezegen olan bir evrende insan ırkı bu devasa büyüklüğe göre zaten fazlasıyla küçük, başka canlıların olduğu muhakkak.. Demek istediğim; Big bang den yaklaşık 14,5 milyar geçmiş, İlk canlı belirtisinden 4,5 milyar yıl İlk insandan bu yana 2,5 milyon yıl geçmiş ki 10 yıl öncesine göre 1,5 milyon zannediliyordu ;) Dünyanın kum tanesi kadar olduğu bir ORTAMDA bugüne kadar gelmiş geçmiş insanlar milyarlarca insan, yaklaşık 2,5 milyon yıl geçmişi olan biz İNSAN herhangi bir gezegendeki insan herhangi bir galaksideki canlı ve günümüz 2000'li yıllar Bu dünya Bu gezegen Bu galaksi ZAMAN ve MEKAN .. B İ Z K İ M İ Z
Reklam
-Aşk acısı acıların içinde en fasulyeden olanı... -Nasıl yani? -Sen anneni kaybettin mi? -Aman Allah korusun. -Değil mi? Allah korusun. Peki sana şöyle sorsaydım: Irmak seni hiç terk etti mi? Aman Allah korusun demezdin. -Hiç bir şey anlamıyorum. Fazla kaçırdın rakıyı... -Rakıyla alakası yok insanların hayatındaki insanları hep yanlış
Eylülde çıkacak olan kitaptan alıntıdır.
(Satranç kitabı 6 Mart 2013 tarihinde 1000Kitap'ta günün kitabı seçildi.) Satranç sonsuz eski, ama aynı zamanda sonrasız yenidir; kuruluşu mekanik, ancak sadece hayalgücü ile etkilidir; geometrik açıdan sabit bir alanla sınırlı olmakla birlikte kombinasyonlarında sınırsızdır, sürekli kendini geliştiren, ancak yine de verimsiz, hiçbir yere götürmeyen bir düşünme eylemidir; hiçbir şey hesaplamayan bir matematik, esersiz bir sanat, temelsiz bir mimaridir. Stefan Zweig'ın, 1942 yılında, Hitler iktidarından kaçarak sürgün hayatı yaşadığı Buenos Aires'te yayımladığı Satranç adlı romanı, hem yazarın intiharından önce bıraktığı bir veda mektubu hem de doğrudan Nazizm'i hedef aldığı tek kurmaca eseridir. New York'tan Buenos Aires'e yapılan bir gemi yolculuğunda, dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, kendisi için beklenmedik bir rakip olan Dr. B. ile karşılaşır. İsimsiz bir amatör olan bu gizemli rakibin satrançla tanışmasının olağanüstü bir hikâyesi vardır. Bir Nazi kurbanı olan Dr. B., o kara günlerde sadece satranç sayesinde ayakta kalabilmiştir. Hikâyenin diğer kahramanı Czentovic ise iletişim kurmakta zorlanan, yaşamında satranç dışında hiçbir şey olmayan, kazanmaya kurulu bir saat, soğuk, küstah, kuralcı, yüzeysel, kültürsüz, karacahil bir "dahi"dir. Bu kısa anlatıda, Zweig'ın tüm izleklerini bulmak mümkün: dünün dünyasından bugünün dünyasına geçiş, marazi tutkular, sapkın zekâlar, felaketlerini yaşamları boyunca taşıyan bireyler, fazişm ve kaba şiddet karşısında Avrupa'nın ve dünyanın kaderi… (Tanıtım Bülteninden)
SEN-SİZ PARADOKSU "Sen" yerine; "Siz" Neden Siz? Bakınız anlatayım; Siz içerisinde, gizemler saklıdır... Zira Siz; saygı ifadesidir, insani tüm değerlerin... Siz; asaletidir zarafetin ,kültürle yoğrulmuş aydın zihinlerin. Siz; beğenidir, güzelliklerin içte ve dıştaki siluetinin. Siz;
Normal insanlar için tüm dünyada alfabeler a, b, c, d, e olarak başlar ama özel insanlar için yani görme engelliler için alfabeleri s, i, y, a, h olarak başlar. Çünkü onlar sadece onu görürler.
Reklam
"Ayrılık, gidenin cesareti ve kalanın sabrıyla ölçülür." (K.İ.B)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.