― BİR PEYGAMBER (sallallahu aleyhi ve sellem) DÜŞÜNÜN Kİ;
― Sakal bırakırken sünnetine uyuluyor,
Suyu üç yudumda içerken sünnetine uyuluyor,
Sağ elle yemek yerken sünnetine uyuluyor.
Elbette çok güzel.
― Ama aynı Peygamberin sünneti;
Peygamberleri yeryüzünde medeniyet inşa eden insanlar olarak gören Sezai Karakoç, “Yitik Cennet” adlı eserinde cennetin sekiz kapısı olarak nitelendirdiği Hz. Âdem, Hz. Nûh, Hz. İbrahim, Hz. Yusuf, Hz. Musa, Hz. Süleyman, Hz. Yahya, Hz. İsa ve cennetin kendisi olarak nitelendirdiği Hz. Muhammed’in hayat tecrübelerini insan-medeniyet ilişkisi
Sizlere merhaba demiyorum ya da iyi akşamlar dilemiyorum. Çünkü bunu diyerek Melekler ve Şeytanlar'a 5 saniye de olsa geç kalmak istemiyorum. Eyvah, stresten bunu belirtip daha da vakit kaybettim galiba. Neyse...
Kitabı bitirdikten sonra kendimi 8 farklı yerden bıçaklamak istedim. Çünkü bu serinin ilk kitabını okumak yerine kuzenimle filmini
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
KAHRAMAN ORDUMUZA
👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL)
İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
‘Sizi rahatsız etmeye geldim” demiş İranlı sosyolog ve düşünür Ali Şeriati. Dediğini de yapmış, hakikat sözcülüğünün yükünü omuzlarına almaktan hiç geri durmamış ve ömrü boyunca rahatların rahatını kaçırmayı kendine görev bilmiştir. Belki de bunun sonucu olarak daha 44 yaşında şaibeli bir ölümle hayata veda etmiştir. Sosyalist fikirleri ve İslam
Nermin Yıldırım 2019’un mart ayında Camino de Santiago’nun Portekiz ayağının kıyı rotasını bir arkadaşı (romanda da aynı ismi taşıyan Ogo karakteri) ile beraber yürümeye başlar.
i.hizliresim.com/lnzjz0h.jpg
Sırtında
Doymak bilmez insanoğlunun iştahını kabartan yeni dünyanın nimetlerine ulaşmak gibi aptalca düşler uğruna acımasızlığın sınırlarını zorlayan bir avuç istilacının yarattığı kaosun içinden çıkıp, karanlığın yüreğine bir yılan gibi kıvrılarak yol alan, incelikli bir dehşet.Yazarın hayat tecrübesi, ya da haddinden fazla melankolik hâlet-i
SONUNA KADAR OKUYUN!
İbn-i Abbas (r.a.) Hazretleri'nden naklen Muaz b. Cebel rivayet ediyor:
- Bir gün Resulullah (s.a.v.) ile beraberdik. Ensardan birinin evinde toplanmıştık... Tam bir cemaat olmuştuk. Sohbete dalmıştık. Bu arada, dışarıdan bir ses geldi;
- Ev sahibi... İçerdekiler.. Eve girmem için bana izin verir misiniz? Benim sizden bir
Bana ilaç gibi geldiğini söylesem hiçde abartmış olmam.
İncelememi kasvetli havada yağmur sesinin verdiği müthiş huzurla sıcak kahvemi yudumlarken yazıyorum.
Aklın gerçek yeri beynimde yeni yeni oturmuşken kitap hakkında bişiler tınlatmak istiyorum. Okurken devamlı altını çizdim ve kitap kenarına yeni öğrendiğim kelimeler hakkında minik notlar